SKA 10: Eşitsizliklerin Azaltılması
Yazarlar: Merve Ağca, Özge Sivrikaya
Yaşanan krizlerle birlikte toplumsal fırsatlara erişimde yaşanan sorunlar daha da derinleşiyor. İnsanların ekonomik, politik ve toplumsal alanda sahip olduğu kimlikten dolayı dışlanmadığı bir dünya için daha yapılması gereken çok iş var.
“Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar.”[1] İnsan hakları evrensel beyannamesinin ilk maddesi ve başlangıç cümlesi. Bu cümle düşünüldüğünde çok temel bir şeyden bahsediyor ve aslında başarması kolay bir iş gibi duruyor. Ancak verilere baktığımızda günümüz dünyasının eşit bir yer olmadığını söylemek abartı olmaz… Birleşmiş Milletler tarafından 2022 yılında hazırlanan bir rapora göre her beş insandan biri Uluslararası İnsan Hakları Hukuku’na göre ayrımcılığa uğruyor.[2] Bu da demek oluyor ki önemli sayıda birey cinsiyeti, engellilik durumu[3], etnik kökeni, yaşı, bir ülkedeki yasal statüsü[4], sosyo-ekonomik durumu gibi etkenler sebebiyle toplumdaki ekonomik, sosyal ya da politik fırsatlardan toplumun diğer bireyleri kadar yararlanamıyor. Örneğin, kadın istihdamındaki durumu düşünelim. Bir veriye göre “kadınların çalışarak elde edilen toplam gelirdeki (emek geliri) payı, 1990’da %30’a yaklaşmışken bugün %35’in biraz altında seyrediyor.”[5] Bu durum kadınların iş piyasasında erkekler kadar yer alamadığının kanıtlarından biri. Ya da yaşlılık meselesine değinelim. Özellikle yaşlılık özelinde sıklıkla görülen teknolojik gelişmelerin ve yeniliklerin gerisinde kalmak eşitsizlikleri perçinleyici bir rol oynayabiliyor. Dijital okur yazarlık gibi alanlardaki eksiklikler yaşlılar nezdinde önemli bir dezavantajlılık durumuna sebep olup istihdama erişim yarışında onları geride bırakabiliyor.
Ayrıca kadınlar, çocuklar, engelliler, yaşlılar ve göçmenler gibi dezavantajlı grupların kırılganlıkları çeşitli kriz durumlarında artarken eşitsizliklerin de bu doğrultuda derinleşmesi söz konusu. Yakın zamanda yaşadığımız ya da halen etkileri devam etmekte olan Covid-19 salgını, ülkeler arası savaşlar, ülkelerin kendi içindeki iç çatışmalar gibi olaylar geçtiğimiz yüzyılda sosyal adalet ve eşitlik konularında dünya çapında yapılan çalışmaların ilerleyişini aksatmış durumda.[6] Türkiye’de yakın zamanda meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ise henüz boyutu tam anlamıyla belli olmasa da bölgede amaç kapsamındaki alt-hedeflerde çok ciddi bir gerileme yaşatması mümkün. Kısacası, yaşanan dramatik olaylarla birlikte toplumsal fırsatlara erişimde yaşanan sorunlar daha da derinleşiyor. İnsanların ekonomik, politik ve toplumsal alanda sahip olduğu kimlikten dolayı dışlanmadığı bir dünya için daha yapılması gereken çok iş olduğu görülüyor.
2015 yılında “kimseyi geride bırakma” (leave no one behind) mottosuyla kabul edilen ve çevresel sorunlar ile ekonomik kalkınma meselelerine ek olarak sosyal adaleti de odak alan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın[7] onuncusu olan “Eşitsizliklerin Azaltılması” amacı sahanın eşitlik düzlemindeki acımasız gerçekliğini değiştirmeyi hedefliyor.[8] Bu konuda farklı sektörlerden kuruluşların çaba harcaması önemli. 2050 yılında dünya nüfusunun %68’inin yaşayacağı öngörülen kentlerde[9] mahalli ve müşterek ihtiyaçların karşılanmasında birincil düzeyde sorumlu olan belediyeler de gerçekleştirdikleri kapsayıcı sosyal hizmet faaliyetleri ile eşitsizliklerin azaltılmasına katkı sağlıyor. Belediyelerin temel kentsel hizmetleri yerine getirmelerinin yanı sıra, sağlık, eğitim, istihdam ve gelir kaynaklarına erişim için fırsat eşitliğinin sağlanması konusunda da çalışma yapmaları ve eşitliği teşvik eden mali ve sosyal politikaların uygulanması onuncu amacın gerçekleşmesi için önemli. Yerel yönetimlerin bu konuda ne gibi çalışmalar yaptığını zihninizde daha da netleştirmek için iyi uygulamaları derledik.
Sultanbeyli Belediyesi, Hemdem Kadın Kooperatifi
Çok sayıda geçici koruma altındaki Suriyeli’nin yaşadığı Sultanbeyli’de kurulan Hemdem Kadın Kooperatifi[10] Sultanbeyli’de yaşayan ve ekonomik ve sosyal güçlendirmeye ihtiyaç duyan dezavantajlı kadınların katılımıyla ve belediyenin de destekleriyle kurulan bir kooperatif. Yereldeki Türk vatandaşları ile mülteci kadınlarla yapılan görüşmeler ve saha analizlerinin ardından gıda alanında deneme atölyeleri düzenlenerek ürünlerde standardizasyona gidilmiş. Atölyelerle eşzamanlı olarak kadınların kişisel gelişimlerinin desteklenmesi ve iş dünyasına hazırlanmalarına yönelik eğitimler (Temel Kooperatifçilik Bilgisi, Kooperatiflerde Yönetişim ve İletişim, Kooperatiflerde Mali İdare, Kooperatif Yönetiminde Hukuki Boyut, Kooperatifler de İş Geliştirme, Kapasite Geliştirme Eğitimleri, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Dijital Okuryazarlık, Bütçe Yönetimi, Sivil toplum ve katılım, Liderlik becerileri) de verilmiş. Bu uygulamaların sonrasında ise kooperatifin resmi olarak kuruluşu gerçekleştirilerek kadınların istihdama ve dolayısıyla ekonomik gelire erişimleri desteklenmeye başlanmış. Kooperatifte üretilen ürünler online ticaret siteleri ve kooperatifin kendi web sitesi üzerinden de satışa açık.
Şişli Belediyesi, Mahalle Mutfakları
Sultanbeyli Belediyesindeki uygulamanın bir benzeri ise Şişli Belediyesi tarafından 2020 yılında kurulan Mahalle Mutfakları[11] olarak karşımıza çıkıyor. Mahalle Mutfaklarında aşçı çıraklığı, aşçılık, pastacılık vb. eğitimlerin ardından kadınlara kalıcı gelir ve meslek edindirmeye yönelik destekleyici çalışmalar yürütülüyor. Türk ve mülteci kadınlar tarafından üretilen ürünlerin küçük ölçekli satışının yanı sıra catering hizmetine yönelik satış da yapılıyor. Mahalle Mutfakları hem hemşehrilerin ilçede sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişim noktasında hem de göçmen ve mülteci kadınlar ile yereldeki kadınların istihdama ve gelir kaynaklarına erişimi adına önem arz ediyor.
Farklı ilçelerde gerçekleştirilen kooperatif çalışmalarının bir diğer getirisi ise ekonomik güçlenmenin yanı sıra sosyal ve psikolojik açıdan kadınların desteklenmesi olarak karşımıza çıkıyor. Hem yerel halktan hem de Suriyeli kadınların aynı çatı altında birlikte çalışması beraberinde sosyal uyuma da katkı sunuyor.
İzmit Belediyesi, Alzheimer Yaşam Evi
Kocaeli’nin İzmit ilçesinde hayata geçirilen Alzheimer Yaşam Evi Projesi[12], Alzheimer hastalığına sahip yaşlıların sosyal hayata katılımlarının desteklenerek yaşam kalitelerinin artırılmasını hedefliyor. Kocaeli Üniversitesi Nöroloji Ana Bilim Dalı ile yürütülen işbirliği kapsamında, merkeze başvuru yapan hastaların uygunluk durumu kontrol edilerek merkeze kabul süreçleri gerçekleştiriliyor. Alzheimer-Demans hastası bireylere düzenli periyotlarla psiko-motor beceri çalışmaları, bahçe uğraşları, kültürel/fiziksel/zihinsel aktiviteler, kuşaklararası etkinlikler ve sosyalizasyonu korumaya yönelik birçok konuda destek veriliyor. Proje kapsamında bireysel ve grup görüşmeleri ile hasta yakınlarına yönelik psikososyal destek verilirken alzheimer hastalarının yanı sıra yakınlarının da sosyal hayata katılımı destekleniyor. Alzheimer ve Demans hastalığına dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak, toplumsal bilinçlendirme amacıyla seminer ve eğitim programları da düzenleniyor.
Nice Belediyesi, 27 Delvalle: Kentsel Sağlık Yaşam Laboratuvarı
Nüfusunun %28’i 60 yaş üstü yaşlılardan oluşan Fransa’nın Nice şehri yaşlıların sağlık hizmetlerine erişimlerini artırmayı amaçlıyor. 2015 yılında başlatılan proje kapsamında sağlık hizmetlerinde inovasyonun desteklenmesi amacıyla Nice Belediyesi, Nice Üniversitesi Klinik Araştırmalar Merkezi ve France Silver Eco iş birliğinde “27 Delvalle: Kentsel Sağlık Yaşam Laboratuvarı”[13] kurulmuş. Proje kapsamında gerçekleştirilen uygulamalarla, yeni teknolojilerin sağlık ve öz yeterlilik üzerindeki olumlu etkisine ilişkin farkındalığın artırılması, sağlıkla ilgili içerik yeniliklerinin kullanıcılarla denenmesine imkan sunulması hedefleniyor. Yerel istihdam yaratarak gümüş ekonomi sektörüne öncülük edilmesi için start-uplar da bu kapsamda destekleniyor. Teletıp uygulamalarının yaygınlaştırılması, sağlık profesyonellerinin gelecek çözümlerine ilişkin eğitimleri, e-sağlık platformlarının oluşturulması gibi alanların yanı sıra yaşlıların yeni teknolojilere uyumu ve kentsel living lab kurulumu gibi çalışmaları da içeren proje ile evler, yatılı bakım tesisleri ve hastaneler gibi farklı ortamların uzaktan izlenmesi, veri yönetimi, bakım planlaması, düşme tespiti ve önlenmesi, uyarı yönetimi ve bağımsız yaşam için çözüm geliştirilmesine yönelik çalışmalar yürütülüyor. Ayrıca yaşlıların evlerinde kullanabilecekleri yenilikçi cihazların yaşlılar tarafından keşfedilmesine de olanak tanıyan çalışma kapsamında ev robotlarından bağlantılı mobilyalara ve çevrimiçi rehabilitasyon koçluğuna kadar ürün ve hizmet gelişimi de sağlanıyor. 550 tıp, hemşirelik ve ergoterapi öğrencisinin eğitim aldığı proje kapsamında 100’ün üzerinde yaşlı internet ve dijital sağlık eğitimi atölyelerine, 600 çocuk ise oyun ve dijital cihaz kullanımına yönelik sağlık eğitimi kurslarına katılım sağlamış. Evde bakım organizasyonunun kolaylaştırılmasına yönelik mobil uygulama ve kronik hastalıkları önleme web platformu ile hastanelerde ve yaşlı bakım evlerinde biyomedikal cihazların gerçek zamanlı konumu ve bakımı için çözüm geliştirici gibi akıllı çözümler de proje kapsamında start-uplar tarafından üretilmiş.
Medellín Belediyesi, Engelleri Aşan İyileşme
3 milyondan fazla nüfusuyla Medellín, Kolombiya’nın en büyük ikinci şehri. ISVIMED’e (Instituto Social de Vivienda y Hábitat de Medellín) göre bu nüfusun %12’sini engelliler oluşturuyor.[14] Engelli insan hakları ağı Disability Awareness in Action, yoksulluk ve engellilik arasında güçlü bir korelasyon olduğunu belirtiyor[15]. Yoksulluk sağlık hizmetlerine erişimi kısıtladığı için engelli kalma olasılığını arttırırken, diğer yandan engelli olan insanlar da kısıtlı iş imkanları nedeniyle yoksulluğa daha savunmasız kalıyorlar. Yoksul engelliler ise kirada yaşadıkları ve evlerinde hayatlarını kolaylaştıracak değişiklikler yapamadıkları için el yıkamak gibi basit görülebilen öz bakım gereksinimleri için bile başka bir kişiye muhtaç durumda kalıyorlar.
Erişimle ilgili en temel sorunlar evde başlıyor; evlerin düzeni engelliler gözetilerek yapılmadığı için lavabonun çok yukarda kalması veya tuvalette tutunacak yer olmaması gibi sorunlarla karşılaşan kişiler sürekli bakıma muhtaç kalıyor veya umumi tuvalet kullanmak zorunda kalıyorlar. Bu durum hem sağlık risklerini artırıyor hem de genelde aileden olan bakım verenlerin 7/24 engellilere eşlik etmesine, bu nedenle tam zamanlı olarak bir işte çalışamamalarına ve kendi hayatlarından büyük ödünler vermelerine sebep oluyor. Medellín’in oldukça dağlık ve engebeli bir bölgede kurulu olması ise bölgedeki engellilerin hayatını zorlaştıran bir diğer etmen. Yoksul engelliler genellikle ıssız ve engebeli yerleşim yerlerinde yaşamak zorunda kalıyor ve evlerine ulaşmak için önce dar, astfaltsız, dik yokuşları aşmaları gerekiyor.
Bu engelleri aşmak için Medellín belediyesine bağlı, sosyal konutlandırmadan sorumlu ISVIMED, bütçenin tamamını belediyenin karşıladığı Mejoramiento Sin Barreras (Engelleri Aşan İyileşme) programını oluşturdu. Özellikle dar gelirli engellileri kapsamına alan projenin temel amacı hareket güçlüğü çekenlere özel olarak tasarlanmış banyolar oluşturarak ve evlerine giden ulaşım yollarını iyileştirerek kendi evlerinde bile temel ihtiyaçlara erişimi kısıtlı olan engellilerin ve onlara bakım verenlerin hayat kalitesini artırmak. Özellikle banyolara odaklanan proje tek başına diş fırçalayamamak, tekerlekli sandalye banyoya sığmadığı için bahçede yıkanmak gibi durumların engellilerin özgüvenini zedelediğini ve engellilerin bireysel bağımsızlıklarını kazanması yolunda bu gibi temel haklara erişime özellikle önem verilmesi gerekliliğini vurguluyor. Engellerin bir “engel” olmasının önüne geçmek için çevresel koşulları iyileştirmenin gerekliliğini vurgulayan proje ile 2013 ve 2015 yılları arasında toplam 1450 evin şartları engellilerin ihtiyaçlarına göre iyileştirilmiş.
[1] United Nations General Assembly., The Universal Declaration of Human Rights (UDHR) (New York: United Nations General Assembly, 1948), s.2, Erişim tarihi: 17.03.2023, https://www.un.org/sites/un2.un.org/files/2021/03/udhr.pdf.
[2] A.g.e.
[3] Dünya nüfusunun %16’sına tekabül eden 1.3 milyarlık kesimi (her 6 kişiden 1’i) önemli engellilik durumlarına sahip. Bkz. “Disability”, WHO, erişim 16 Mart 2023. https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/disability-and-health
[4] Birçok ülkede göçmenler, gerek yasal düzlemde olsun gerekse toplumsal hayatta olsun o toplumun vatandaşlarıyla eşit muameleyi göremiyor ve farklı türlerde ayrımcılığa maruz kalabiliyor. Her ne kadar net bir şekilde ortaya koyulmasa da 2020 yılı itibarıyla dünya üzerindeki uluslararası göçmen sayısının yaklaşık 281 milyon (dünya üzerindeki bu toplam nüfusun %3,6’sı) olduğu düşünüldüğünde göçmenlik özelinde ayrımcılığa maruz kalan kişi sayısının oldukça yüksek olduğu tahmin edilebilir. Uluslararası göçmenlerin sayılarıyla ilgili veriler için bkz. “Veri ve Kaynaklar”, IOM, Erişim tarihi: 16.03.2023. https://turkiye.iom.int/tr/veri-ve-kaynaklar
[5]Dünya Eşitsizlik Laboratuvarı, Dünya Eşitsizlik Raporu, s.10, Erişim tarihi: 16.03.2023, https://wir2022.wid.world/www-site/uploads/2021/12/Summary_WorldInequalityReport2022_Turkish.pdf
[6] Örneğin, pandemi dönemi öncesinde insanların yaklaşık %13’ü ortalama gelir altında kazanırken pandemi sonrasında bu oran Brezilya ve Güney Afrika’da %25’a kadar ilerlemiş. Daha fazla bilgi için bakınız: United Nations, Bringing Data to Life: SDG Human Impact Stories From Across the Globe, Erişim tarihi: 17.03.2023,https://unstats.un.org/sdgs/report/2022/flip-book.
[7] Birbirleriyle kesişen ve her birindeki ilerlemenin bir diğerini beslediği SKA’ların sosyal adalet boyutu, insan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin gözetimini, eğitim ve sağlık gibi sosyal hizmetlerin herkes için sağlanmasını, sosyal refahın yeterli ve eşit dağılımını ve yoksulluğun önlenmesini ele alıyor. Nitekim Yeni Kentsel Gündem’de de belirtildiği üzere “…yoksulluğun çeşitli biçimlerde devam ediyor olması, eşitsizliklerin artması, çevresel bozulma ile birlikte sosyal ve ekonomik dışlanma ve çoğu kez kentlerin ve insan yerleşimlerinin inkar edilemez bir gerçekliği olarak mekansal ayrışma, dünya genelinde sürdürülebilir kalkınmanın önündeki en ciddi engeller arasında yer alıyor.” Bkz. Birleşmiş Milletler, Yeni Kentsel Gündem, s.2., erişim 16 Mart 2023. https://habitat3.org/wp-content/uploads/NUA-Turkish.pdf?v=2
[8] Vurgulamak gerekir ki eşitlik ya da sosyal kapsayıcılık meselesi sadece SKA çerçevesinde sadece “Eşitsizliklerin Azaltılması” amacı altında ele alınmıyor. “Yoksulluğa Son”, “Açlığa Son” ya da “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” gibi amaçların altında da fırsatlara erişimde eşitlik ilkesi temelinde hedefler mevcut.
[9] Bkz. “News”, United Nations, erişim 16 Mart 2023. https://www.un.org/development/desa/en/news/population/2018-revision-of-world-urbanization-prospects.html
[10] Hemdem Kadın Kooperatifi Resmi Web Sitesi, erişim 09 Şubat 2023, https://hemdemkoop.org.tr/.
[11] Şişli Mahalle Mutfakları, Şişli Belediyesi, erişim 09 Şubat 2023. https://www.sisli.bel.tr/hizmet-merkezi/mahalle-mutfaklari
[12] İzmit Belediyesi Alzheimer Yaşam Evi Resmi Web Sitesi, erişim 09 Şubat 2023, http://alzheimer.izmit.bel.tr/index.html.
[13]Nice 27 Delvalle: Kentsel Sağlık Yaşam Laboratuvarı, erişim 09 Şubat 2023, https://delvalle.nicecotedazur.org/.
[14] “Improvement without Barriers”, World Habitat Awards, erişim 27 Şubat, 2023, https://world-habitat.org/world-habitat-awards/winners-and-finalists/improvement-without-barriers/.
[15] “Improvement without Barriers”, Urban Sustainability Exchange, erişim 26 Şubat 2023,
https://use.metropolis.org/case-studies/improvement-without-barriers#casestudydetail.