08.03.2021

Nedir Bu “Kentsel Bellek” ve Ne İşe Yarar?

YAZAN: Tülin Selvi Ünlü, Çukurova Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi, Şehir Plancısı*

“Kentsel bellek” son yıllarda sıkça duyduğumuz bir kavram. Özellikle ülkemizde, kentlerin geçirdiği hızlı değişim, kentsel bellek konusuna artan ilginin tesadüf olmadığına işaret ediyor. Kentsel belleğin önemi, yalnızca bir jenerasyonun, geçmişe dair “güzelleme” yapma gereksiniminden kaynaklanmıyor, henüz “dün” yaşadığımız kenti, semti, mahalleyi, sokağı, evi, ağacı “bugün” kaybetme tehlikesi ile yüz yüze kalışımız nedeniyle giderek yaşamsal bir önem kazanıyor. Ancak gelinen bu noktada, öncelikle sorulması gereken, kentten ne anladığımız ve onu nasıl kavradığımız. Çünkü kentsel belleğe olan gereksinimin temelinde, kentlerin söz konusu hızlı değişimi var. Dolayısıyla öncelikle, kentlerin neden bu denli hızlı değiştiği üzerine düşünmek, bunun için de kenti nasıl kavradığımızı sorgulamak gerekiyor.

Değişen Kent ve Kentsel Bellek
İnsanoğlu yerleşik hayata geçtiği günden bu yana, değişen ihtiyaçları doğrultusunda sürekli değişen yaşam alanları inşa etmiştir. Birlikte yaşamın mekânı olan bu alanlar, coğrafyanın, iklimin, topografyanın etkisiyle farklı biçimlerde şekillenmiştir. Ancak günümüzde, toplumsal yaşamın birincil mekânı olarak “kent” dediğimiz bu ortak yaşam mekânını şekillendiren, yalnızca doğal süreçler ve fiziki çevre değildir. Bunlarla ilişki ve sürekli etkileşim halinde olan insan eylemi ve toplumsal yaşam, kenti üreten ve şekillendiren temel bileşendir. Bir başka deyişle kent, fiziksel (doğal ve yapılı) çevre ile toplumsal ilişkilerin diyalektik ilişkisinden oluşan bir bütündür.

Dolayısıyla kenti, salt maddi bir yapı olarak görmek, onu kavramamızı, kente ilişkin günümüzde tartıştığımız, sorun yaşadığımız, çözüm aradığımız çok sayıda konuyu gereken biçimde ele alamamamıza neden olmaktadır. Öyleyse, kente ilişkin kavrayışımızı genişletmek, derinleştirmek ve bakışımızı değiştirmek, kentlerin geçmişten günümüze geçirdiği değişimi anlamak ve açıklamak için olduğu kadar sorunlara çözüm üretmek için de elzemdir. Bir başka deyişle, kenti ve kentsel mekânı anlamak ve açıklamak, sorunlarına çözüm üretmek için, kentin gözle görülen fiziksel yapısını ve biçimlenişini üreten toplumsal ilişkileri ve yaşam biçimini anlamaya ihtiyaç vardır. Peki, kentsel mekâna ve bununla karşılıklı ilişki içinde şekillenen toplumun üretim ilişkileri ve kültürel özelliklerine dair bilgi nerede kayıtlıdır? Söz konusu bilgiye ulaşmak için, mekâna dayalı, mekâna referanslı bir bellek olan “kentsel bellek”e bakmaya ihtiyaç vardır.

Bellek, yaşananların, öğrenilenlerin ve bunların geçmişle ilişkisinin kayıtlı olduğu yerdir 1. Tek bir bireyin belleğindeki kayıtlara işaret eden bireysel belleğin yanı sıra, bireysel bellekle karşılıklı ilişki içinde biçimlenen ve ortak bir geçmişe işaret eden bir toplumsal bellek söz konusudur. İster bireysel, isterse toplumsal olsun, belleğin daima mekânsal bir boyutu vardır. Çünkü, mekân her türlü oluşun ayrılmaz bir parçasıdır ve dolayısıyla, herhangi bir yere (mekâna) referans vermeyen bir olayı anlamak olanaklı değildir (Norberg-Schulz, 2006). Bir başka deyişle belleği, içinde bulunduğu sosyal ve fiziksel çevreden bağımsız olarak tanımlamak güçtür (Halbwachs, 1992). Hatta kimi zaman mekân, o mekânda geçen olayın belirleyicisidir ve bellekteki kayıt doğrudan o mekâna referans verir. Tam da bu nedenle, fiziksel çevrede yaşanan değişimler, belleğin de değişime uğramasına yol açar (Ringas vd., 2011).

Kentliler için Kentsel Bellek Ne İfade Ediyor?
Günümüzde, ülkemiz kentlerinde yaşadığımız hızlı değişimin yarattığı pek çok sorunun temelinde bu değişimin etkisini görmek olanaklıdır. Ülkemizde, 1980’li yıllarda başlayan ve özellikle son yirmi yıldır etkisi ve şiddeti artan kentsel sorunlar dikkate alındığında, kentlerin fiziksel yapısı ve kentsel bellek arasındaki ilişkinin ne denli önemli olduğu görülmektedir. Bireyin ve bir toplum olarak kent halkının (semt halkının, mahallelinin), bireysel ve kentsel yaşamının mekânı olan her türlü yapılı çevre bileşeni, onun yaşamının önemli bir parçasıdır ve bu da kentlerin kimlik ve karakterini sürdürmesinde büyük önem taşıyan aidiyet duygusu ve sahip çıkma bilincini üretir. Dolayısıyla, yapılı (fiziksel) çevrede gerçekleşen her türlü değişim, bireyin ve bir bütün olarak kentlilerin, kendilerini bir “yer”e (kente, semte, mahalleye, sokağa) ait hissetmesinde belirleyici olarak, o mekâna/yere sahip çıkma bilincini, isteğini ve sorumluluğunu doğrudan etkiler.

Kentin Planlanmasında Kentsel Bellek
O halde, kentliler için kentsel bellek ve sürekliliğinin sağlanması, yaşadıkları yerle aidiyet bağı kurmaları ve böylece o yere sahip çıkmaları için önemlidir. Ancak aynı zamanda, yaşanabilir kentler ve nitelikli kentsel mekânlar üretmek üzere kentin planlanması, kentteki değişimin bu doğrultuda yönetilebilmesi için de kentsel belleğe ve buradaki bilgiye, kayıtlara gereksinim vardır. Şehir plancıları başta olmak üzere, mekânın biçimlendirilmesine yönelik çalışan tüm meslek insanlarının, yaşanabilir kentler ve nitelikli kentsel mekânlar üretmeyi hedefleyen her türlü eyleminin temelinde mekânı farklı boyutlarıyla anlamak vardır. Söz konusu disiplinlerin kentsel mekâna ilişkin eylemlerinde, gereksinimleri karşılamak ve sorunları çözmek için o mekânın, kent bütünündeki yerini, anlamını, işlevini, ilişkilerini anlamak temel gereksinimidir. Bunun için, fiziksel mekâna ilişkin araştırmalar ve analizler yapılır. Tam da bu noktada, meslek insanlarının, söz konusu araştırma ve analizleri anlamlandırmak amacıyla, mekânı üreten toplumsal ilişkiler ve yaşam kültürünü anlamak için bakacağı yer yine kentsel bellektir.

Kentsel yaşam pratikleri içinde, ilişkisel olarak üretilmiş, kentlilerin belleğinde yer etmiş, kimi toplumsal olaylarla bütünleşmiş, hatta kimi zaman bir yerin (kentin, semtin, mahallenin ya da sokağın) kimliği, simgesi olmuş fiziksel bileşenler (kimi zaman bir anıt, kimi zaman bir saat kulesi, kimi zaman bir fener, kimi zaman bir ev ya da bir dükkan ve kimi zaman da tek bir ağaç), o kentin/yerin planlanması için bir çıkış noktası olabilecektir.

Kentsel bellekte kayıtlı bilgi, kentin planlanması aşamasında yapılan araştırma ve analizlerin anlamlandırılmasında, kentin gerçek ihtiyaçları ve sorunlarını çözmek için meslek insanlarına, gözle görünmeyen ancak mekânda gömülü olan bilgiyi sunacaktır. Böylece, kentsel mekânı biçimlendirecek kararlarda (her türlü mekânsal plan ve projede), o mekânın kentliler için taşıdığı anlam ve değerin dikkate alınması ve dolayısıyla üretilen plan ve projelerin, orada yaşayanlarca benimsenmesi olanaklı olacaktır.

Yerel Yöneticiler için “Kentsel Bellek”in Önemi
Kentlerin, onu üreten toplumsal ilişkiler gibi daima değiştiği bir gerçektir. Bu doğrultuda kentsel belleğin de zaman içinde değişime uğraması kaçınılmazdır. Burada gözden kaçırılmaması gereken, kentsel mekândaki ve kentsel bellekteki değişimin nasıl yönetileceğidir. Bu da bize, mekânın doğasındaki “politik olma” durumunu bir kez daha hatırlatır. Dolayısıyla, kentsel bellek ve sürekliliği, kentliler ve kentsel mekânın biçimlendirilmesine yönelik çalışan meslek insanları kadar yerel yöneticiler için de büyük önem taşır. Kentlerin gelişimi ve geçirdikleri değişimin yönetilmesinde söz sahibi olan aktörlerden biri olarak yerel yöneticiler, kentsel mekânı kavrayış ve ele alış biçimleri doğrultusunda, kimi zaman mekânı şekillendirmek ve geçirdiği değişimi yönetmek üzere bir araç olarak kullanırken, kimi zaman da, kentin geçmişine saygılı bir geleceği kurgulamak, kentlilerin kente aidiyetini güçlendirecek ve sürdürecek mekânsal karar ve uygulamalar yapmak için kentsel bellekte kayıtlı bilgiden yararlanırlar. Bu doğrultuda çeşitli yerel yönetimlerin, -kentsel yaşamı oluşturan sosyal ilişkileri, -bunun fiziksel mekândaki karşılıklarını, -kentliler için kentsel mekânın bileşenlerinin, salt fiziki bir yapı olmanın ötesinde taşıdığı anlamları, -toplumsal ortaklığın inşasında yapılı çevre ve bileşenlerinin ne anlama  geldiğini öğrenmek üzere kentsel belleğe başvurduğu görülmektedir. Bunun için, kentsel bellekte kayıtlı bilgiye ulaşmak üzere,

  • kentte yaşayanlarla kente dair görüşmeler yapılmakta (kent yaşamına ve kentsel mekâna dair kentlilerin sözlü tanıklıkları, anlatıları kayıt altına alınmakta, anı kitapları basılmaktadır) (2)
  • kente ve kentsel yaşama dair her türlü materyali (arşiv kayıtları, fotoğraf, kartpostal, mektup, anı kitapları, haritalar, çizimler, gravürler, resimler, gezi kitapları vb. her türlü yazılı ve görsel belge) derleyen kent arşivleri, anı evleri ve müzeler kurulmakta, -kent belleğine ilişkin araştırmalar yapmak üzere Avrupa Birliği projeleri gerçekleştirilmekte. (3)
  • kent belleğinin sürekliliğini sağlayacak söyleşiler, toplantılar düzenlenmekte, (4)
  • kentsel belleğin, aidiyet duygusunun ve sahip çıkma bilincinin güçlendirilmesi için sergiler ve yarışmalar yapılmaktadır. (5)

Elbette, tarihsel süreç içinde, kente kimlik ve karakter kazandırmış yapılı çevre öğelerinin, kentsel ve toplumsal yaşamdaki birikimler ve karşılık geldiği değerler kümesini korumak ve sürdürmek, ister tek bir ağaç, isterse bir yapı bütünü ya da toptan bir sokak, mahalle olsun, toplumsal olarak üretilmiş ortak bir geçmişi simgeleyen, hiçbir ayrım olmaksızın mekânı ortaklaştıran, kentsel belleği üreten ve dolayısıyla orada yaşayanlar için bir kentlilik, aidiyet ve sahiplenme duygusu yaratan her türlü yapılı çevre öğesinin devamlılığını ve dolayısıyla kentsel belleğin sürekliliğini sağlamak için herkesin yapabileceği bir şey mutlaka vardır. Bu sürekliliğin sağlanmasında kentte yaşayanların, kentsel mekânın üretilmesinde, biçimlendirilmesinde etkili olan meslek insanlarının ve belki de en çok yerel yöneticilerin sorumluluğu vardır.

Özellikle, değişimin çok hızlı yaşandığı ülkemiz kentlerinde, nitelikli kentsel mekânlar ve yapıların kaybolup gitmemesi, kültürel ve tarihi değer taşıyan kentsel alanların ve işlevlerinin sürekliliğin sağlanabilmesi ve belki de en önemlisi kentliler tarafından sahip çıkılması için, kentsel belleğin güçlendirilmesine, sürekliliğinin sağlanmasına ve kayıt altına alınmasına gereksinim giderek artmaktadır. Bunun için de, özellikle yerel yönetimlerin, düzenli ve sürekli kentsel bellek çalışmaları yapmaları ve yapılmasını teşvik etmeleri büyük önem taşımakta, kentsel belleğin korunması ve sürdürülmesi kent ve kentlilere karşı önemli bir sorumluluk olarak belirmektedir.

Kaynakça:

Norberg-Schulz, C. (2006) The Phenomenon of Place, Designing Cities, Chutbert, A. (ed), Blackwell, USA, 116-127.

Halbwachs, M. (1992) On Collective Memory. Chicago: University of Chicago Press.

Ringas, D.; Christopoulou, E.; Stefanidakis, M. (2011) Urban Memory in Space and Time, Styliaras, G., Koukopoulos D., Lazarinis, F. (Eds.) Handbook of Research on Technologies and Cultural Heritage. Information Science Reference, New York.

(1)http://www.tdk.org.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.59969d8fc589a3.87784884, Erişim tarihi: Eylül 2013.

(2) http://www.beylikduzukentbellegi.com/ Bellek/SozluTarih/, https://www.izmir.bel. tr/tr/Haberler/kentin-bellegine-yolculuksuruyor/ 2402/156, Yayın Tarihi: 19 Şubat 2007, https://sozlutarih.adalarmuzesi.org, Erişim Tarihi: 19 Kasım 2020; Çorlu Tanık Belgeseli, https://www.youtube.com/ watch?v=irHmGWGjNek, Yayın Tarihi: 01 Kasım 2018.

(3) Selçuk-Efes Kent Belleği; https://www. izmirdergisi.com/tr/turizm/muzeler/2544- selcuk-efes-kent-bellegi-ile-zamanyolculugu, https://tr-tr.facebook.com/ SelcukEfesKentBellegi, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Kent Belleği

Müzesi; https://www.youtube.com/ watch?v=ALaLCRMZ7uc, https://www. youtube.com/watch?v=sAkZIKOOYwU, Malatya-Yeşilyurt Belediyesi; http://www. yesilyurt.bel.tr/devam-eden-projeler/kentbellegi- muzesi, Yayın Tarihi: 19 Haziran 2019, http://www.malatyasonsoz.com.tr/ yesilyurt-kent-bellegi-muzesi-acilmayibekliyor-

h340200.html, Yayın Tarihi: 10 Eylül 2020, Bodrum Kent Müzesi; http://  www.yarimadagazetesi.com/haber/ anilarla-bodrum-sergisi-kent-muzesi-nde/,

Yayın Tarihi: 25 Ekim 2019, Aydın-Efeler Belediyesi Kent Belleği ve Araştırma

Merkezi; http://beyazgazete.com/video/ webtv/guncel-1/efeler-belediyesi-kentbellegi- ve-arastirma-merkezi-hizmeteacildi- 531132.html, Yayın Tarihi: 28 Nisan 2018, Çorlu Kent Belleği Müzesi, https://www.haberturk.com/tekirdaghaberleri/ 62696797-corlu-kent-bellegimuzesi- calismalari-suruyor, Yayın tarihi: 10 Ağustos 2018; Seferihisar Anı Evi; http://seferihisar.bel.tr/seferihisar-ani-evi/, Cemil Paşa Konağı Diyarbakır Kent Müzesi, https://www.ozdiyarbakirgazetesi.com/ diyarbakiri-tanimak-mi-istiyorsunuz-bumuzeyi- mutlaka-ziyaret-edin/, Yayın Tarihi: 02 Ekim 2018. 

(4) “Building Intercultural Dialgue Between City Museums in Eskişehir and Den Haag (Eskişehir ve Den Haag Müzeleri Arasında Kültürlerarası Diyalog Kurulması) başlıklı AB Projesi; https://www.kentbellegi.org/ pr_faaliyetleri.php.

(5) Mersin Tarih Dostları Toplantıları (Mersin Üniversitesi Akdeniz Kent Araştırmaları Merkezi tarafından başlatılan ve İçel Sanat Kulübü ile ortaklaşa gerçekleştirilen periyodik toplantılar); http://www.isk. org.tr/selcuk-olcer-benim-mersinim/ ve diğerleri (http://www.isk.org.tr adresinden serinin diğer toplantılarına ulaşılabilir).

(6) Kentsel Belleğin İzleri Üzerinden Akhisar Eski Belediye Meydanı ve Yakın Çevresi Ulusal Mimarlık ve Kentsel Tasarım Fikir Yarışması, https://www.akhisar.bel.tr/ hizmetrehberi/25/kentsel-bellegin-izleriuzerinden- akhisar-eski-belediye-meydanive- yakin-cevresi-ulusal-mimarlik-vekentsel- tasarim-fikir-yarismasi.html,

*Bu yazı, Kent dergisinin Ocak-Mart 2021 tarihli dördüncü sayısında yayımlanmıştır.

*Derginin tamamını okumak için tıklayınız.