Kent Diplomasisini Yürütmek: 47 Şehirde Uluslararası Angajman Araştırması
YAZAN: Ali Akıncı, Özge Sivrikaya
Chicago Küresel İşler Konseyi’nin yayınladığı araştırma kent diplomasinin küresel olarak rolünü güçlendirmek için şehirlerin aşması gereken üç ana engelin “uluslararası angajman için yetersiz finansman ve kaynaklar”, “kent diplomasisinde yetersiz eğitim”, “ulusal ve çok taraflı organların kent diplomasisine katılımını tam olarak tanıması ve resmileştirmesindeki başarısızlık” olduğu belirtiliyor.
Benjamin R. Barber’ın (2017) “insanlık medeniyetinin doğduğu yer” olarak nitelendirdiği kentlerin uluslararası alanda oynadıkları roller, günümüzde artarak devam ediyor. Kimi uzmanlar, iklim değişikliği, salgın hastalıklar, göç gibi küresel meselelerin çözümü için gerekli olan sınır ötesi işbirliklerini gerçekleştirebilecek temel aktörlerin bugün kentler olduğunu ifade ederken (Barber, 2013), kimisi kentlerin ve kentler arası ağların küresel ekonomik sistemler içinde artan önemlerine dikkat çekip ulusal ekonomileri birbirine bağladıklarını vurguluyor (Sassen, 2002). Öte yandan, geçmiş deneyimler, kentlerin uluslararası çatışmaların çözümünde ve barışın inşasında da kritik roller oynayabileceğini gösteriyor (Van Der Pluijm, 2007). Kentlerin kendi yerel çıkarları ya da ihtiyaçları veya ulusal ve küresel ihtiyaçlar doğrultusunda sınır ötesi geliştirdikleri ilişkilerin ve işbirliklerinin artması, eski şehir devletleri zamanından beri var olan “kent diplomasisi” ya da “yerel diplomasi” diye adlandırabileceğimiz kavramın önemini de artırıyor.
Bu gelişmelere paralel olarak kent diplomasisiyle ilgili yapılan araştırma ve anketlerin de sayıları giderek artıyor. Son olarak Ekim 2020 tarihinde, Chicago Küresel İşler Konseyi (The Chicago Council on Global Afffairs) ve Melbourne Üniversitesindeki Bağlantılı Kentler Laboratuvarı’nın (Connected Cities Lab) yerel yönetimlerin kent diplomasisine yönelik kurumsallaşmasını ele aldığı “Kent Diplomasisini Yürütmek: 47 Şehirde Uluslararası Angajman Araştırması” (Conducting City Diplomacy: A Survey of International Engagement in 47 Cities) yayınlandı. Söz konusu araştırma, 2019 yılında 5 farklı kıtadaki 47 kent yönetiminin temsilcileriyle yapılan çevrimiçi anket ve mülakat sorularına verilen cevaplara dayanıyor.
Araştırmada kent diplomasinin küresel olarak rolünü güçlendirmek için şehirlerin aşması gereken üç ana engel olduğu vurgulanıyor ve bunların “uluslararası angajman için yetersiz finansman ve kaynaklar”, “kent diplomasisinde yetersiz eğitim”, “ulusal ve çok taraflı organların kent diplomasisine katılımını tam olarak tanımasındaki ve resmileştirmesindeki başarısızlık” olduğu belirtiliyor. Öte yandan araştırma, şehirlerin "kent diplomasisini etkili bir şekilde yürütmek ve kurumlarla olan ilişkilerle alanla ilgili sorumluluklarını yönetmek için kaynaklara, uzmanlığa ve kapasiteye yatırım yapmaları gerektiğini" ortaya koyuyor. Şehir yetkilileri, uluslararası düzeyde angajman yapmanın önemini genel olarak kabul ediyor ancak bu angajmanı maksimum etkiyle yürütmek için gerekli resmi diplomasi eğitimi ve kaynaklarından yoksun olduklarını da belirtiyorlar. Yerel diplomasi çabalarının güçlü şehir liderlerinin kişiliklerine ve bağlantılarına dayanması yerine sistematik ve kurumsal bir yapıya oturulması gerektiğini vurgulayan araştırma, kurumsal kapasite geliştirme tratejisinin şehirlerin uluslararası koordinasyon, bilgi paylaşımı ve sektörler arası işbirliğinden yararlanmasına yardımcı olabileceğinin de altını önemle çiziyor.
Beş Şehir, Beş Strateji
Raporda ayrıca kent diplomasisini etkili bir şekilde kullanan beş farklı kentin hikâyelerine yer verilmiş.
Taipei: "Taipei'yi Dünyaya, Dünyayı Taipei'ye Getirin"
Tayvan'ın en büyük şehri olan Taipei’nin hikâyesi, kent diplomasisinin ulusal çıkarlara da hizmet edebileceğini gösteren en güzel örneklerden. Şehir, uluslararası ilişkiler politikalarının federal hükümetin politikalarıyla uyumlu olmasını sağlamak için ulusal hükümetle yakın işbirliği içinde çalışıyor ve yaptığı çalışmalarda ulusal çıkarları da gözetiyor. Kentin çalışmalarına baktığımızda, Taipei’nin UCLG Dünya Teşkilatı (Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler) ve CityNet dahil olmak üzere 100 tane uluslararası ağa üye olduğunu görüyoruz. Kentin bu gibi ağlarda üstlendiği aktif rol, Çin ile yaşanan politik sorunlar sebebiyle Birleşmiş Milletler’e (UN) dahil olamama gibi sınır ötesi hareketleri sınırlanan Tayvan’ın uluslararası platformlarda “görünür” olmasını sağlıyor. Araştırmaya dahil olan Taipei temsilcisi, “Tayvan’daki kentlerin uluslararası kuruluşlarla ilişki geliştirmesi, Tayvan hükümetine göre çok daha kolay. Bu sebeple, Tayvan’ı ya da Taipei’yi tanıtmak için uluslararası aktivitelere, görüşmelere ve konferanslara dahil olarak elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.” (Kosovac ve diğerleri, 2020, 17) değerlendirmesinde bulunarak bir kentin sadece kendisi için değil bağlı olduğu ulus devletin de uluslararası platformlardaki konumunu koruma temelli hareket edebileceğini gösteriyor.
Montréal: "Gezegenin İyi Vatandaşı"
Küresel sahnede aktif rol üstlenen bir diğer şehirde Montréal. Montréal, küresel etkinliklerdeki görünürlüğüne ek olarak, son üç yılda üç büyük konferansa -Küresel Sosyal Ekonomi Forumu, Sürdürülebilirlik için Yerel Yönetimler Birliği (ICLEI) Dünya Kongresi ve Metropolis Dünya Kongresi- ev sahipliği yapmış. Araştırmaya katılan Montréal’li temsilciye göre kent yönetimi bu gibi uluslararası katkılarını “gezegenin iyi bir vatandaşı” olma rolünün bir parçası olarak değerlendiriyor. Çünkü bu gibi etkinliklerde hem şehrin kendisinde hem de küresel düzeyde iklim değişikliği eylemi teşvik ediliyor. Ayrıca, Montréal uluslararası kurumlarla da resmi olarak çalışıyor. Örneğin, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ile göç konusunda, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) ile de kapsayıcı ve yaratıcı kentler konusunda çalışmalar yürütmüş. Kentin uluslararası etkinliklere ve ağlara dahiliyetinde, diplomasinin belediyede ciddi bir şekilde ele alınmasının rolü olduğu söylenebilir. Zira belediyede büyük bir ekip uluslararası faaliyetler için özel olarak tahsis edilmiş. Buna ek olarak, belediyede uluslararası diplomasi deneyimi olan ve Birleşmiş Milletler gibi kurumlarla temasları olan bireylerin çalışması Montréal’in küresel hedeflerinin peşinden gitmesine yardımcı olmuş.
Paris: Bileşenlerle İletişim Kurmanın Önemi
Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı’nın (UCLG) yaratılmasına öncülük etmiş kentlerden biri olan Paris, uluslararası arenadaki kent liderlerinden biri. 30 kişilik büyük bir uluslararası ilişkiler birimine sahip olan kentin yetkilileri, şehirlerin küresel bağlantılarının öneminin farkında. Buna kanıt olarak çalışmaya katılan bir yetkilinin “Ağlar önemlidir, şehirlerin sesini yükseltmek için muazzam bir kapasiteye sahipler." (A.g.e., 18) sözlerini gösterebiliriz. Özellikle merkezi hükümetle göç gibi bazı konularda yaşanan gerginlik zamanlarında kentin küresel sahnedeki rolünün daha da önemli hale geldiği görüşmelerde vurgulanmış.
Öte yandan, Paris'in takdire şayan siciline ve küresel bir şehir olarak imajına rağmen Parisliler, şehrin küresel rolünden ve kurumsal kapasitesinden büyük ölçüde habersizler. Paris’in dış ilişkiler departmanında çalışanlar da Parislilerin belediyenin küresel çabalarının değerini takdir edip etmedikleri konusunda şüpheleri var ve bu değeri kent sakinlerine iletirken zorluklarla karşılaşıyorlar.
Los Angeles: Üst Düzey Delegasyonların Ötesinde Şehir Diplomasisi
Los Angeles, kent diplomasisini yetkililer ve seçilmiş temsilciler tarafından aracılık edilen bir pratik olarak görmenin ötesine çıkarak vatandaşları ve diğer temsilci gruplarını da sürece dahil ederek yerel yönetim birimlerinin kurabileceği ortaklıkların kapsamını genişletiyor. Vatandaşların ve temsilci gruplarının şehirlerini uluslararası düzeyde temsil etmeleri için profesyonel ve eğitici fırsatlar oluşturuyor. Örneğin, 2018 yılındaLos Angeles Uluslararası İlişkiler Ofisi, “Belediye Başkanının Genç Elçileri” (Mayor’s Young Ambassadors -MaYA) isimli programı başlattı. Umut Koleji (College Promise) programının bir parçası olarak California Topluluk Kolejlerine katılan öğrenciler için şehir tarafından finanse edilen bir uluslararası seyahat programı olan MaYa’nın iki fonksiyonu var. Bunlardan birincisi, bir grup genç üniversite öğrencisini uluslararası bir bakış açısıyla yerel ve küresel meseleler hakkında bilgilendirmek. İkincisi ise Los Angeles'ı uluslararası düzeyde temsil edenlerin yaş aralığını, deneyimini ve geçmişini genişletmek. MaYA, Los Angeles belediye yönetiminin resmi kanalları aracılığıyla, yetersiz kaynaklara sahip toplulukların sakinleriyle iletişim kurarak ve bu sakinleri şehri küresel sahnede temsil etmeleri için güçlendirerek Los Angeles'ın çok daha zengin bir resmini dünyaya sunuyor.
Amsterdam: Uluslararası Diplomasiye Şehirce Yaklaşım
Amsterdam Belediyesi, diplomatik çabalarına şehir içi aktörleri dahil ettikleri bir partnerlik modeli geliştirmiş. Amsterdam Belediyesinin tüm uluslararası delegasyonları; şehir yönetimi, özel sektör, üniversite ve müzelerin dahil olduğu bilgi ortakları temsilcilerinden oluşuyor. Örneğin, Amsterdam Belediye Başkanı uluslararası seyahat ettiğinde, çeşitli ortak kuruluşların temsilcileri delegasyona katılıyor. Delegasyon üyeleri ve üyelerin rolleri ise gidilecek yere ve delegasyonun misyonuna bağlı olarak değişiyor. Bu durum, kentin farklı paydaşlarının uluslararasılaşma konusundaki stratejilerini uyumlu hale getirmeleri açısından olumlu sonuç doğurmuş. Öte yandan,raporda bu gibi ilişkilerin meşru işbirliği ve usulsüz etkileme arasındaki sınırları bulandırabileceği ve bu sebeple halkın uluslararası aktivitelere yönelik politik güvenini olumsuz etkileyebileceği ihtimalinin de altı çizilmiş.
Son olarak ifade etmek gerekir ki yerel diplomasi,kökleri eskiye dayanmakla beraber kentlerin kendi hedeflerinin ya da ulusal ve küresel amaçların gerçekleştirilebilmesi için etkili bir araç olarak ciddi bir potansiyel taşıyor. Önündeki engellerin zorluğuna rağmen daha çok yerel yönetimin bu potansiyeli fark edip uluslararası aktivitelere dahil olacağını ve bunun için kurum içi mekanizmalar oluşturacaklarını beklemek hayalcilik olmaz. Kent diplomasisi konusunda şehirlerin yaşadıkları sorunlar, iyi uygulama örnekleri ve problemleri aşma yöntemleri konusunda fikir sahibi olmak isteyen yerel yönetimler ve ilgili kent paydaşları, konuyu geniş çapta ele alan araştırmayı detaylı inceleyebilir: conducting-city-diplomacy_ 2020.pdf (metropolis.org) Bu linki karekod olarak verelim.
Kaynaklar
Barber, B., R. (2017). Cool Cities: Urban Sovereignity and the Fix for Global Warming. New Haven, Londra: Yale University Press.
Barber, B., R. (2013). If Mayors Ruled the World: Dysfunctional Nationals, Rising Cities. New Haven, Londra: Yale University Press. Kosovac, A., Hartley, K., Acuto., Gunning, D. (2020). Conducting City Diplomacy: A Survey of International Engagement in 47 Cities. ttps://www.thechicagocouncil.org/sites/default/ files/ccga_citydiplomacy_2020_0.pdf
Sassen, S. (2002). Introduction. Locating Cities on Global Cities. Sasskia Sassen (Ed.), Global Networks Linked Cities. içinde (s. 1- 36). New York, Londra: Routledge. Van Der Pluijim, R. (2007). City Diplomacy: The Expanding Role of Cities in International Politics. https://www.uclg.org/sites/default/files/ 20070400_cdsp_paper_pluijm.pdf
*Bu yazı, Kent dergisinin Ocak-Mart 2021 tarihli dördüncü sayısında yayımlanmıştır.
*Derginin tamamını okumak için tıklayınız.