29.11.2022

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları 3: Sağlık ve Kaliteli Yaşam

Üçüncü Sürdürülebilir Kalkınma Amacı kapsamında, salgın hastalıkları yok etme, herkesin sağlık hizmetlerine erişimini sağlama, tehlikeli kimyasallar ile çevre, su ve toprak kirliliği sebepli ölümleri ve hastalıkları azaltma gibi hedeflere ulaşılması amaçlanıyor.

Yazarlar: Büşra Yılmaz - MBB Şehir Politikaları Merkezi Uzmanı, Özge Sivrikaya - MBB Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Elçisi

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından belirlenen “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları” (SKA), küresel düzeyde ivedi olarak çözüme ulaştırılması gereken meseleler için evrensel bir eylem çağrısı olarak karşımıza çıkıyor. Bu çağrıda, belirlenen 15 yıllık sürede ulaşılması ümit edilen 17 farklı amaç bulunuyor. Birbirinden önemli konulara dikkat çeken amaçların üçüncüsü, COVID-19 salgını ile hem kamu kurumları ve özel kuruluşların hem de bireylerin birdenbire başat gündemi haline gelen sağlık konusu ile ilgili. “Sağlık ve Kaliteli Yaşam” başlıklı SKA 3 kapsamında, anne, yenidoğan bebek ve beş yaşın altındaki çocuk ölümlerini azaltma, salgın hastalıkları yok etme, madde kullanımını önleme ve tedavi etme, herkesin sağlık hizmetlerine erişimini sağlama, tehlikeli kimyasallar ile çevre, su ve toprak kirliliği sebepli ölümleri ve hastalıkları azaltma, trafik kazası kaynaklı ölümleri azaltma gibi hedeflere ulaşılması amaçlanıyor. Bugünlerde gündelik yaşamlarımıza ket vuran COVID-19 salgını nedeniyle sağlık kapsamındaki çalışmalar hız kazanmış durumda. Öte yandan merceğimizi büyütüp SKA 3’ün alt hedeflerine odaklandığımızda her alt hedefin gerçekleşmesi için aynı çabanın sarf edildiğini söylemek zor. Bu hedefleri gerçekleştirmek için toplumdaki tüm birey, kurum ve otoritelere büyük sorumluluklar düşüyor. Dünya nüfusunun %50’sinden fazlasının kentlerde yaşaması sebebiyle SKA 3 bünyesinde oluşturulan 9 alt hedefe ulaşılmasında özellikle kent yönetimlerine önemli roller düşüyor. Bin Yıllık Kalkınma Amaçları’ndan bu yana yerel yönetimler, sağlığa dair küresel hedefleri gerçekleştirmek için merkezi yönetimlerce yürütülen çalışmaları destekledikleri gibi kendileri de yerelin ihtiyaçları doğrultusunda ve kaynakları el verdiğince projeler üretiyorlar. Belediyelerin SKA 3 kapsamında yürüttükleri çalışmalardan bazılarını “yerel yönetimler ne yapabilir?” sorusuna somut bir cevap verebilmek için derledik.

Yerel Yönetimlerin Yenidoğan ve 5 Yaş Altı Çocukların Ölümlerini Azaltmaya Yönelik Uygulamaları: Ümraniye Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çalışmaları

UNICEF, Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Bankası Grubu ve BM tarafından 2017 yılında yayınlanan Çocuk Ölümlerinde Düzeyler ve Eğilimler raporunda dünya genelinde ‘beş yaşından önce ölen çocuk’ sayısının 2016 yılında 5,6 milyon olduğu belirtilmiş1. Bu ölümlerin %46’sını yenidoğan bebek ölümleri oluşturuyor. Canlı doğanlar arasında ise ölümler en çok bebeklerin ilk ayında görülüyor. Canlı doğan her 1000 bebekten 19’u doğumundan sonraki ilk ay içinde hayata veda ederken bu sayı birinci aydan bir yıla kadar olan dönem içinde ölen bebekler için 12, 1-5 yaş arasındaki çocuklar için ise 11 olarak tespit edilmiş. Raporda 5 yaş altı çocukların çoğunlukla “önlenebilir sebeplerle” öldüğünün ve ölümlerin yarısının kötü beslenmeden kaynaklandığının altı çizilmiş. Öte yandan güvenilmez su, temizlik ve hijyen sorunları da yenidoğan ve 5 yaş altı çocuk ölümlere sebep olan diğer önemli faktörler olarak karşımıza çıkıyor.

Durum böyleyken yerel yönetimlerin yenidoğan ve 5 yaş altı çocukların ölümlerinin azalması için sıklıkla yoksulluğun zeminini oluşturan bu faktörleri ortadan kaldırmayı amaçlayan çalışmalar yürüttüklerini görüyoruz. Bu çalışmalardan birini Ümraniye Belediyesi 2014 yılında başlattı. Ümraniye Belediyesinin Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı ile birlikte yürüttüğü “Anne ile 0-1 Yaş Bebek Eğitimi, Bakımı ve Beslenme Desteği” projesi, “weaning” yani anne sütü yokluğuna alıştırma döneminde olan bebeklerin sağlıklı ve uygun bir şekilde beslenmesini sağlamayı amaçlıyor. Bu kapsamda, anne sütü dışında ek besine geçmeye hazırlanan 5-6 aylık bebeklerin annelerine, bebeklerinin beslenme ve bakımları ile ilgili eğitim verilip söz konusu bebeklerin beslenme düzenleri ve diyetleri belirli aralıklarla annelere yapılan anketler yoluyla takip edildi. Ayrıca, belediye projenin bir parçası olarak maddi desteğe ihtiyaç duyan aileleri tespit ederek bu ailelere süt, mama, bebek bezi gibi ürün yardımında bulundu2.

Konu ile ilgili bir diğer yaratıcı çalışma ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından başlatıldı. COVID-19 sürecinde ihtiyaç sahipleri ve yardımsever vatandaşları bir araya getiren “Askıda Fatura” uygulamasına Haziran ayında “Anne-Bebek Paketi” sekmesi eklendi. Açlık, hijyen ve temizlik sorunlarının önüne geçmeyi hedefleyen Anne-Bebek Paketi sekmesi aracılığıyla yardım etmeye gönüllü bireyler, 0-3 yaş arası 1 ya da 1’den fazla bebek sahibi olan ihtiyaç sahibi ailelere bez, mama ve hijyen paketi yardımı yapabiliyor. SKA 3’e doğrudan hizmet eden Askıda Fatura Anne-Bebek Paketi uygulaması ile,2020 yılı Eylül ayı itibarıyla 2206 anne ve bebeğin hayatına katkı sağlandı3.

Evrensel Sağlık Güvencesini Sağlama ve Yerel Yönetimler: Makassar - Endonezya & Lagos - Nijerya Belediyeleri

“Kimseyi Geride Bırakmamak” (Leaving No One Behind) mottosuyla oluşturulan küresel amaçların 3.8. alt hedefi, “yaşam standartlarına bakılmaksızın herkesin ihtiyacı olan sağlık hizmetlerini alması ve sağlık hizmetlerine erişimin finansal zorluğa yol açmaması” (DSÖ ve Dünya Bankası, 2017, xii) olarak tanımlanan evrensel sağlık güvencesinin (universal health coverage - uhc) inşa edilmesini hedefliyor. Bu kavramın bir boyutu olan temel sağlık hizmetlerine erişim verilerine baktığımızda, dünya nüfusunun en azından yarısının ihtiyacı olan temel sağlık hizmetlerine erişemediği tahmin ediliyor4. Bu noktada, yerel yönetimlerin sağlık hizmetlerine erişimi toplumun her kesimine yayabilmek için en ufak katkının dahi büyük bir iyileşme ve gelişme sağlayacağı ve desteğe en fazla ihtiyacı olan bölgelerde çalışma yürütmesi, SKA kapsamında ulaşılması amaçlanan seviyeye erişimde büyük bir ivme sağlayabilir. Endonezya’nın Makassar Belediyesinin yürüttüğü “Bizim Doktor (Dottorotta)” projesi bu hareketlenmeyi sağlayabilecek yerel çabalardan biri5. 2014 yılında dönemin Belediye Başkanı Ramdhan Pomanto tarafından başlatılan ve yerel bütçe ile finanse edilen proje ile Makassar şehrinde yoksulluk sınırında veya altında yaşayan herkesin sağlık hizmetlerine erişimlerinin sağlaması amaçlamış. Proje kapsamında basit yaralanmalardan tüberküloz gibi ağır hastalıklara kadar farklı fiziksel veya psikolojik hastalıkların tedavisi için doktor, hemşire, fizyoterapist gibi sağlık çalışanları söz konusu gruptaki hastaların evlerine giderek tedavilerini gerçekleştirmiş. “Bizim Doktorlar” projesinde görevli sağlık çalışanlarının müdahale edemediği durumlarda ise proje takımı, ilgili hastaları en yakın hastaneye sevk etmiş. Projede 7 gün 24 saat verilen evde sağlık hizmetlerine ek olarak hastaların ailelerine ev temizliği, uygun ev havalandırması gibi sağlıklı yaşamla ilgili eğitim verilerek onların sağlıklı yaşamla ilgili bilinçlendirilmesi sağlanmış. Toplamda 19.303 kişiye ulaşılan projenin uzun vadede Makassar’da yaşayan insanların sağlık seviyelerini artıracağı düşünülüyor.

Sağlık hizmetlerine erişimle ilgili bir diğer çalışmayı da Nijerya’daki Lagos Belediyesi, farklı ulusal ve uluslararası kuruluşun işbirliğiyle yürütüyor6. 2015 yılında başlatılan “Mokako / Iwaya Temel Sağlık Hizmeti” projesi ile nüfusunun yarısından fazlası yoksulluk sınırı altında yaşayan; temel altyapıya, temiz içilebilir suya ve geleneksel sağlık hizmetlerine erişimi olmayan; anne ve bebek ölümlerinin çokça yaşandığı; ergen gebeliğinin fazlaca olduğu ve hijyen koşullarının kötü olması sebebiyle kolera, AIDS, sıtma gibi bulaşıcı ve salgın hastalıkların yaygın olduğu Mokako / Iwaya topluluğunun yaşadığı bölgede herkesin erişebildiği kapsayıcı ve bütünleşik temel sağlık sistemi kurulması amaçlanmış. Proje, “Farkındalık Uyandırma, Sağlığa Teşvik, Kapasite İnşası”, “Sağlık Makamları Sistemi Kurulması”, “İleri Temel Sağlık Merkezi Kurulması” olmak üzere 3 temel bileşenden oluşuyor. Projenin ilk ayağında düzenli olarak sağlığa teşvik ve farkındalık uyandırma etkinlikleri ve farklı mekânlarda yerinde mobil sağlık etkinlikleri düzenlenmiş, bölgede sağlık hizmeti veren iyileştiriciler ve doğum görevlilerinin katılımıyla seminerler ve çalıştaylar organize edilmiş. Henüz başlamayan ikinci ve üçüncü bileşenler çerçevesinde ise geleneksel sağlık hizmeti sağlayıcıları, belirlenen kriter ve standartlara göre yaratılan farklı sağlık mevkilerine getirilerek anne ve çocuk birimlerine sahip İleri Temel Sağlık Merkezi kurulacak.

Uyuşturucu Madde ve Alkol Bağımlılığı: Kartal Örneği

SKA 3 kapsamında ele alınan uyuşturucu madde ve alkol bağımlılığı kanser, kalp ve göğüs hastalıkları gibi birçok fiziksel ve psikolojik hastalığı tetikliyor, ölüm ve yaralanmalara sebep oluyor. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) tarafından yayınlanan bir rapora göre dünya üzerinde 15-64 yaş aralığındaki 275 milyon kişi 2016 yılında en az bir kere uyuşturucu madde kullanmış7. Bu kişilerden 31 milyonu uyuşturucu kullanımı sebebiyle tedavi gerektiren sağlık sorunları yaşamış. 2015 yılında ise 450.000 kişi madde kullanımı sebebiyle hayatını kaybetmiş. Öte yandan bu tarz bağımlılıkların sosyal sorunları da tetiklediği söylenebilir. Örneğin, 2013 yılı TÜİK verilerine göre Türkiye’de suça sürüklenen çocukların %41.9’unun bağımlılık yapan madde kullandığı tespit edilmiş. Üstelik kullanımlarının birçok bireysel ve sosyal olumsuz sonucu olan bu gibi maddeler günümüzde daha çeşitli ve kolay erişilebilir8. Bu şartlar karşısında farklı yönetim kademelerince, madde ve alkol bağımlılığını azaltmaya dair farkındalık sağlama, önleyici tedbirler alma ve bağımlılık sonrası tedavi uygulama olmak üzere üçayak halinde çalışma yürütülüyor. Hayatlara en hızlı dokunuşu gerçekleştirebilecek olan yerel yönetimlerin de bu konuda çoktan aksiyon aldığını söylemek mümkün. Bağımlılığı azaltmaya yönelik çalışma yapan belediyeler arasında Kartal Belediyesi de yer alıyor. Belediyenin yürüttüğü “Hedef Benim Çocuğum mu?” projesi, uyuşturucu ve madde bağımlılığı kapsamında toplumsal bir iyileşme sağlayabilmek adına başlatıldı. Proje bünyesinde gerçekleştirilen “Koruyucu ve Önleyici Çalışmalar” çerçevesinde, genç yaş grubu bireylerin bağımlılık yapan maddeler ve zararları üzerine bilinç ve farkındalık kazanmasını sağlandı, okullarda eğitim programları düzenlendi, gençler sosyal ve sportif aktivitelere yönlendirildi ve konu ile görsel, yazılı ve işitsel materyaller hazırlanarak dağıtıldı. Projenin diğer bir ayağı olan “Risk Gruplarına Yönelik Çalışmalar” kapsamında ise Rehabilitasyon ve Yaşam Becerileri Merkezleri kurularak bu merkezlerde riskli gruplarda yer alan bireylerin ilgi odağına faydalı hobi veya çalışma alanları yerleştirme, madde bağımlısı kişilerin sosyal hayata uyumunu sağlama ve bağımlı kişilerin tedavileri için sağlık kuruluşlarına yönlendirmeler yapma hedeflendi. Projede çocukları ile kaliteli iletişim kurabilmeleri adına ailelere de eğitimler düzenlendi.

1 UNICEF, Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Bankası Grubu ve BM. (2017). Levels and Trends in Child Mortality Report 2017. https://www.unicef.org/publications/files/Child_Mortality_Report_2017.pdf

2 Proje ile ilgili detaylı bilgi için: https://projeler.umraniye.bel.tr/tr/projeler/proje/anne-ile-0-1-yas-bebek-egitimi-bakimi-ve-besl/90/anne-ile-0-1-yas-bebek-egitimi-bakimi-ve-besl/185

3 Proje ile ilgili detaylı bilgi için: https://askidafatura.ibb.gov.tr/mother-baby

4 World Health Organization ve the World Bank. (2017) Tracking universal health coverage: 2017 global monitoring report. https://apps.who.int/iris/bitstream/handle/10665/259817/9789241513555-eng.pdf;jsessionid=A77BF62871A4727B418FCE6DEAFBB46F?sequence=1

5 Proje ile ilgili detaylı bilgi için: https://sustainabledevelopment.un.org/partnership/?p=30873#intro

6 Proje ile ilgili detaylı bilgi için: https://use.metropolis.org/case-studies/makokoiwaya-primary-healthcare-project#casestudydetail

7 World Drug Report 2018 (United Nations publication, Sales No. E.18.XI.9).https://www.unodc.org/wdr2018/prelaunch/WDR18_Booklet_1_EXSUM.pdf

8 Ibid

*Bu yazı, Kent dergisinin 2020 tarihli üçüncü sayısında yayımlanmıştır.

*Derginin tamamını MBB Kültür Yayınları sitesinden buraya tıklayarak indirebilirsiniz.