Yerel Yönetim Akademisi Mustafa Demir’i Ağırladı
Yerel yönetim alanında mevzuat ve vizyon geliştirici çalışmaların yapmak üzere yola çıkan Marmara Belediyeler Birliği bünyesindeki Yerel Yönetim Akademisi, 4 hafta sürecek sertifika programında ikinci haftasında Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’i eğitimci olarak ağırladı. Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Mehmet Deniz Şimşek, Uzman Denetçi Oğuz Çalık ve İletişim Uzmanı Angela Teresi katılımcılarla buluşan diğer isimler oldu.
Yerel Yönetim Akademisi’nde ikinci hafta Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Mehmet Deniz Şimşek’in “İmar ve Şehircilik” konulu eğitimiyle başladı.
Günün ikinci yarısında ise Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, “Kent ve Belediye Yönetimi: Deneyim Paylaşımı” sunumunu akademinin katılımcılarıyla paylaştı. Mustafa Demir, konuşmasına başlarken yerel yönetimlerin hayal kurup gerçekleştirmek için ideal yerler olduğunu vurgulayarak başladı: “Hayal kurun ve hayallerinizin peşinden koşun. Ekibinizi de sizi gözünüzden anlayan, sizinle aynı hayalin peşinden koşanlardan kurun. Halk sizin gözünüzün içine bakar, sizi takip eder.”
“Gönülleri imar, şehirleri imardan önemlidir”
Daha sonra başkanlığı döneminde, Eminönü ve Fatih ilçelerinin birleştirilmesiyle belediyenin borç yükünde olan değişimleri ve bu olumsuz değişimleri nasıl yönettiklerini detaylarıyla anlattı. Halkla ilişkiler ve sosyo-kültürel projelere eğitimde büyük yer ayıran Demir, halkla ilişkileri çok önemsediğinden bahsetti ve ardından ekledi: “Bir proje ne kadar mükemmel olursa olsun, halkla ilişkiler olmadan, iletişimi yapılmadan bu projenin halk tarafından algılanması ancak yüzde 60 oranında olur. Geriye kalanı halkla ilişkilerle, samimiyetle tamamlarsınız.” Anketlere bakıldığında da vatandaşların belediye başkanlarında aradığı üç özelliğin dürüstlük, çalışkanlık ve samimiyet olduğunu hatırlatan Demir, belediyenin vatandaşla kurduğu ilişkinin kalpten kalbe giden bir yol gibi olduğunun altını çizdi. Vatandaşla doğumdan ölüme hep yan yana olmak gerektiğini, her ne kadar dijital iletişimi benimseseler de özellikle halk günlerini hala çok önemsediğini belirtti. Hızır Bey Çelebi’nin “Gönülleri imar, şehirleri imardan önemlidir” sözünü anarak “Eğer bir vatandaş bile belediyemizden memnuniyetsiz ayrılıyorsa yüzde yüz başarılıyız diyemeyiz” şeklinde konuştu. Ayrıca halkın belediye başkanı ile olan ilişkisinin çok özel bir ilişki olduğunu nedenleriyle açıkladı: “Halk belediye başkanından her şeyi ister, çünkü bilerek tanıyarak oy verdiği tek kişi odur. Bizler sınırlı yetkili, sınırsız sorumluyuz. Bu aradaki farkı çalışarak, kendimizden, gönlümüzden vererek kapatacağız.”
Sunum sonrasında Demir, katılımcıların özellikle Kapalı Çarşı ile ilgili sorularına samimi cevaplar verdi. Fatih'in, önümüzdeki 4 yılda yatırımcıların gözbebeği olacağını kaydeden Mustafa Demir, “3 bin 500 dükkân ve 2 bin 700 parselden oluşan Kapalıçarşı'daki mülkiyetin fazla dağılımından kaynaklanan sahipsizlik problemini ortadan kaldıracağız ve 550 yıllık geçmişi ile dünyanın en eski ve en büyük alışveriş merkezi yenilenecek” dedi. Demir, İstanbul'un dünyada artan öneminin bu sürece ciddi bir katkı yaptığını söyledi. Kapalıçarşı’da birçok problem olduğunu ama yönetim problemiyle karşı karşıya kalacaklarını hiç tahmin etmediklerini belirten Demir, “Kapalıçarşı, herhangi bir alışveriş merkezi değil. Ortak bir değer ve belediyenin böylesi önemli bir yerde bir şekilde olması gerekiyor. Tek başına mülk sahiplerinden seçilmiş bir yönetime destek verecek bir mekanizma olmalı. Alınan kararlarda herhangi bir sıkıntı hissedilirse, o kararı Genel İdare Kurulu’na götürme yetkisi olmalı. Tarihî yapının geleceğiyle ilgili bir sıkıntı hissedersek, bunu daha geniş bir mecrada tartışılmasını isteyebiliriz. Biz, temel paydasının Kapalıçarşı’nın olacağı bir sistem yaratmak istiyoruz.”
Ertesi gün devam eden eğitim Uzman Denetçi Oğuz Çalık’ın 4734 Sayılı Kanun Kapsamında İhale Uygulamalarını eğitimiyle başladı. Çalık, “İdareler, ihalelerde saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamalıdır” şeklinde konuştu.
Çalık’tan sonra katılımcılarla buluşan iletişim uzmanı Angela Teresi, etkin iletişimin püf noktalarını anlattı. “Herkesle iyi iletişim mümkün mü?” sorusuna yanıt arayan Teresi, insan profillerini “baykuş, panter, yunus ve tavus” olarak sınıflandıran Teresi, baykuş profilindekilerin verilere önem veren, prosedür ve kuralları izleyen, sistematik, iş odaklı, mantıksal ve mükemmeliyetçi olduklarını söyledi. Panter profilindekilerin sonuç ve başarı odaklı, hızlı, cesur, rekabetçi ve zor işlere gönüllü olduklarını belirtti. Yunus profilindekilerin ise barışçı, takım oyuncusu, yardımsever; tavus profilindekilerinse sosyal, yaratıcı ve bağımsız olduklarını kaydetti.