11.04.2017

Temiz Marmara İçin Büyük Adım

Marmara Belediyeler Birliği tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen 'Marmara Denizi Sempozyumu', Kadir Has Üniversitesi'nde yapıldı. Toplam 9 oturumda yaklaşık 50 konuşmacının sunum yaptığı sempozyumda Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Marmara Denizi'nde yaşayan canlı türlerinin kentsel faaliyetler sonucu oluşan kirlilik nedeniyle risk altında olduğunu bildirdi.

Marmara Denizi’nde yaşanan kirliliğinin ortadan kaldırılması için değerlendirmelerin yapıldığı 2’nci Marmara Denizi Sempozyumu’nda kirliliğin sebepleri tartışıldı. Sempozyumda kirliliğin önlenmesi konusunda atılacak adımlar da anlatıldı.
Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde gerçekleşen sempozyumun açılışında konuşan MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, 1970'li yıllarda, Marmara Denizi'nin süratle kirlendiğini gören birkaç belediye başkanının birlikte çareler aramak, önlemler almak için Marmara Belediyeler Birliği'ni kurduğunu hatırlattı.  Altepe, " İki kıtayı birbirine bağlayan İstanbul ve Çanakkale Boğazları’nın varlığı nedeniyle hat safhada bir gemi trafiğinin yaşanması; kıyılarında Türkiye’nin dinamosu, lokomotifi konumundaki şehirlerinin bulunması; ve tüm bunların yanında bir iç deniz olması Marmara Denizi’ni daha hassas olarak değerlendirmemizi gerektirmektedir.  Marmara Denizi’nde yaşayan canlı türleri maalesef kentsel faaliyetler sonucu risk altında; bu nedenle kirlilik önleme faaliyetleri ile eş zamanlı olarak etkin bir su ürünleri yönetimini de ortaya koymamız gerekiyor. Bugün burada bu Denizi kullanan, kirleten, kirliliği önlemeye çalışan, deniz üzerinden ticaret yapan, karnını doyuran, eğlenen tüm tarafları bir araya getirdik. Bu bir araya gelme her şeyden önce karşılıklı olarak önemli bir tecrübe paylaşımına vesile olacaktır” şeklinde konuştu. Marmara Denizi'ne etki eden uluslararası kirliliğe de dikkat çeken Başkan Altepe, "Önümüzdeki aylarda Tuna Havzası'nda bulunan 13 ülkeden uzmanların da katılımıyla bu konuyu değerlendireceğimiz bir çalıştay yapacağız" dedi.

Marmara Denizi Sempozyumu’nun iş ortaklarından İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ise açılış konuşmasında “Marmara Denizi Sempozyumu’na kurumsal ve sürekliliği olan bir kimlik kazandırmalıyız. Marmara Havzası Bütünleşik Su Kaynakları Eylem Planı’nı oluşturmalı, mevcut mevzuatı günün ihtiyaçlarına göre yenilemeliyiz. Bu büyük sorumluluğu, tüm toplumun paylaştığı bir sorumluluğa dönüştürecek farkındalık kampanyalarına öncülük yapmalıyız. İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği olarak, MBB ile birlikte ve sizlerin himayesinde Boğaz çevresinde farkındalık kampanyaları başlatıp, Boğaz’daki suyun canına can katmaya, bu canı Marmara Bölgesi sakinlerine göstermeye, mevzuat düzenlemeleri için hazırlık yapmaya hazır olduğumuzu, Marmara ve su davasının daha aktif bir parçası olmak isteğimizi takdirlerinize sunuyorum” şeklinde konuştu.

"Türkiye mavi bayrak sıralamasında dünyada ikincisi"

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk de sempozyumda yaptığı konuşmada, Haliç'te uzun süreden bu yana sürdürülen temizlik çalışmalarında yaklaşık 4.5 milyon ton çamur çıkarıldığını anlattı. Deniz temizliğiyle ilgili bakanlığın çalışmalarına değinen Öztürk, şunları kaydetti: "TÜİK verilerine göre Türkiye'de yıllık 4,5 milyar ton atık su oluşuyor. Marmara Denizi'nde, Kocaeli bölgesinde bütün sular arıtıyor. Belediyelerimiz de inşallah bütün atık sularını arıttığı zaman Marmara Denizi'nin kalitesinin önemli miktarda artacağı ve gelişeceği, kanaatindeyiz. Marmara Bölgesi'nde 39 adet atık alım tesisi 142 limanda hizmet vermektedir. Bu atık alım tesislerinin yanında Marmara Bölgesi'nde önemli miktarda plajlarımız bulunmaktadır. Bu plajların daha kaliteli noktaya gelmesi için belediyelerle birlikte çalışmalar yapılmaktadır. Türkiye'de bin 112 plaj bulunurken, bunların yüzde 98'i yüzme suyu kalitesine sahiptir. Temiz denizlerin bir göstergesi olarak mavi bayrak alan plaj sayımız 436, marina sayısı 122'ye çıkmıştır. Ülkemiz mavi bayrak sıralamasında dünyada 2. sıraya yükselmiştir. Hedefimiz bunu birinci sıraya çıkarmaktır."

İstanbul genelinde yapılan çalışmalara değinen İBB Genel Sekreter Yardımcısı Nihat Macit, "Bizler göreve geldikten sonra sadece alt yapı ve ulaşıma değil çevreye de büyük yatırımlar yaptık. Başkanımız Kadir Topbaş ile birlikte bu konuya yatırım zirveye çıkmıştır.  Bu sebeple bütçemizde  ulaşımdan sonra en büyük pay çevreye ayrıldı.  Bu yıl çevreye 5 milyar 818 milyon lira yatırım yapmayı hedeflemiş durumdayız. Bu bütçemizin ortalama yüzde 35’ine tekabül etmektedir” dedi.

"Toplumun ahlakı Marmara'yı kurtarmaya yeter mi?"
Sempozyumun  ikinci oturumunda ise, “Medya Gözünden Marmara Denizi” konusu  Star TV’den Celal Pir, Best FM’den Cem Arslan, TRT’den Pelin Çift, İz TV’den Savaş Karakaş ve Dünya Gazetesi’nden Didem Eryar Ünlü tarafından ele alındı. Cem Arslan, Türkiye’nin dört bir yanının denizlerle çevrili olmasına rağmen balık fiyatlarının çok yüksek olduğunu ironik bir şekilde dile getirerek “Dört kişilik bir ailenin bir balık restoranında yemek yiyebilmesi için herhangi bir bankadan ferdi kredi çekmesi gerekiyor” dedi. Celal Pir ise Marmara Denizi kurtulması için sorulması gereken sorunun “Toplumun ahlakı Marmara Denizi’ni kurtarmaya yeter mi?” olduğunu belirtti. Pir “Hepimiz tribünden izliyoruz. Kimse sahaya inmek istemiyor. Pansuman tedbirleriyle olacak iş değil bu. Medya da kamuoyu oluşturmak için doğru bilgileri aktarmalı” şeklinde konuştu. Dünya Gazetesi’nden Didem Eryar Ünlü ise çevre mi ekonomi mi tartışmasına son vermek ve ikisini birlikte değerlendirmek gerektiğine dikkat çekti: “Marmara Denizi'nde kirliliğin her geçen gün artması ve denizin artık kendini yenileyemez konuma gelmesinde temel etken olarak bugüne kadar 'önce ekonomik kalkınma sonra çevre koruma' anlayışının genel kabul görmesini gösterebiliriz.” İZ TV’den Savaş Karakaş “Marmara Denizi aynı zamanda Çanakkale Savaşı’nda bir savaş alanıydı. Çanakkale şehitleri bu denizde yatıyor. Bu denizi kurtarmak için de yine bir savaş vermek gerekiyor. Marmara’yı kurtarmak için Çanakkale ruhuna ihtiyaç var” diyerek Marmara’nın tarihsel zenginliğine vurgu yaptı. Medya oturumunun moderatörlüğünü üstlenen Pelin Çift de konuyu tarihsel bir çerçeveden ele alarak Osmanlı Dönemi’nde padişahların denize kıymet veren yöneticiler olduğunun altını çizdi.

Sempozyumun ikinci gününde ise Marmara Havzası ve Atıksu Yönetimi, Kıyı Koruma Uygulamaları, Riskler ve Fırsatlar, Deniz Ekosistemi ve Balıkçılık, Balıkçılıkta Yetiştirme, Avlanma,Pazarlama ve Tüketim konuları alanında uzman isimlerce tartışıldı.
Sempozyum boyunca İstaç A.Ş.’ye bağlı olarak deniz tabanı temizliği yapan dalgıçların yaptıkları dalışlarda Marmara Denizi’nden çıkarılan çöp, atık ve çeşitli eşyalar sergilendi. 

Diğer İçerikler Haberler