MBB, Birleşmiş Milletler’de Belediyelerin Sesi Oldu
11 Haziran 2018 Pazartesi günü Cenevre’de, Başkanlığını Birleşmiş Milletler’de Birleşmiş Milletler Mülteciler Komiser Yardımcısı Volker Türk’ün yürüttüğü ve Marmara Belediyeler Birliğinin katıldığı “Sorumluluğu Paylaşmak, İnsanlığı Paylaşmak” konulu yan etkinlik düzenlendi.
2016 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen New York Mülteci ve Göçmenler Deklarasyonu ile hazırlıkları başlanan ve bu yıl içerisinde tamamlanması planlanan “Global Compact on Refugees” için düzenlenen resmi müzakere toplantılarından beşincisi 12-13 Haziran 2018 tarihlerinde Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisinde yapıldı.
“Bundan birkaç yıl önce, mültecilerin bu denli katıldığı bir etkinlik yapamazdık”
Resmi müzakere toplantısının hemen öncesinde ise Birleşmiş Milletler’de, politika geliştirilirken çoğunlukla arka planda kalan mülteci ve ev sahibi toplulukların sesini duyurmayı amaçlayan “Sorumluluğu Paylaşmak, İnsanlığı Paylaşmak” konulu bir yan etkinlik düzenlendi. Marmara Belediyeler Birliğinin ev sahibi ülkelerdeki belediyeleri temsilen katıldığı toplantıyı, Birleşmiş Milletler Mülteciler Komiser Yardımcısı Volker Türk yönetti. Mültecilerin programa yüksek oranda katılım gösterdiğine değinen Türk, “Bundan birkaç yıl önce, mültecilerin bu denli katıldığı bir etkinlik yapamazdık.” dedi.
“Mültecilerin katılımı bizi birçok yönden zenginleştiriyor”
Programda açılış konuşması yapan, Türkiye’nin BM Cenevre Ofisi Nezdindeki Daimi Temsilcisi Ali Naci Koru “Türkiye, yaklaşık 3,5 milyonu Suriyeli, 4 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapıyor. Sorumluluk yalnızca ev sahibi ülkelerin omuzlarında olmamalı. Daha adil ve dengeli bir uluslararası koruma sistemi için gerçek bir değişikliğe ihtiyacımız var.” dedi. Avrupa Birliği Delegasyonunun BM Cenevre Ofisi Nezdindeki Başkan Yardımcısı Carl Hallergard ise bu kadar yüksek sayıda mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’nin önemli çabalarına değinirken “Bizzat mültecileri dinlemeden mülteciler hakkında nasıl konuşabiliriz? Bu toplantının amacı onları dinlemek. Mültecilerin katılımı bizi birçok yönden zenginleştiriyor.” dedi.
Uluslararası Mülteci Kongresi’nde neler olmuştu?
10-11 Mayıs 2018 tarihlerinde İstanbul’da 29 ülkeden mültecilerin oluşturduğu sivil toplum kuruluşları da dahil birçok kurumdan 156 temsilcinin katıldığı ve Marmara Belediyeler Birliğinin de katılımcılar arasında yer aldığı Uluslararası Mülteci Kongresi düzenlenmişti. Kongre, mülteciler ve ev sahibi toplulukların katılımını politika geliştirme sürecinin merkezine alarak katılımı artırmayı, süreçte yer alan farklı aktörler arası koordinasyon, uyum ve birliği hedefleyen bir çağrı yapmaktaydı. Kongrenin düzenleyicilerinden İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi-İGAM Başkanı Metin Çorabatır, programda yaptığı konuşmada Kongrenin hazırlık sürecine ilişkin bilgi verdi. Ardından Kongrenin eş düzenleyicisi Oxfam’in Türkiye Direktörü Meryem Aslan, Kongrenin ana çıktılarına değindi ve hazırlanan bütün politika belgelerinin çoğunluğunu mülteciler ve ev sahibi toplulukların oluşturduğu bir katılımcı profili tarafından hazırlandığını vurguladı.
“Yarın güneş doğacak ve ben yarınları seviyorum…”
Giriş konuşmalarının akabinde, Kongre’de yer alan ve mülteci ve ev sahibi toplulukları temsil eden kurumlardan gelen konuşmacılar tematik alanlarda Kongre’nin çıktılarını sundular. Ravda Nur Derneği Başkanı Ravda Nur Cuma, mültecilerin hizmetlere erişimi ile alakalı eksiklik ve önerilere değindi ve yaşadığı süreçte umudun ne kadar önemli olduğunu şu sözcüklerle anlattı: “Yarın güneş doğacak ve ben yarınları seviyorum…”
Lübnan’dan Fadi Hallisso ise sürecin ancak kalıcı çözümler geliştirilerek daha iyiye götürülebileceğinden bahsetti ve “Mültecilere danışılmadan onlarla ilgili önemli kararlar alınmasına bir son verilmesi gerek.” dedi. RMTeam International Müdürü Bassam Al-Kuwatli mültecilerin yasal hakları ve sığınma ile ilgili açıklama yaparken mültecilerin sesinin mülteciler tarafından oluşturulan kuruluşlar desteklenerek duyurulabileceğine değindi. Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) Koordinatörü Didem Rastgeldi Demircan, özellikle ayrımcılık ve adaletsizliğe mağruz kalan ve yerinden edilmiş kadına ve genç kızlar için önerilerini dile getirdi. Son olarak Almanya’da Mülteci Sesleri Ağı’nı (Network of Refugee Voices) temsilen Shaza Al-Rihawi, mültecilerin katılım ve temsiliyeti ile ilgili yaptığı konuşmasında “Göstermelik değil, anlamlı katılıma ihtiyaç var. Kimse mültecilerin problem ve ihtiyaçlarını onlardan daha iyi bilemez.” dedi.
“Belediyelerin omuzlarında çok önemli ölçüde sorumluluk var”
Panel konuşmalarının ardından söz alan Marmara Belediyeler Birliği Göç Politikaları Atölyesi (MAGA) Direktörü Burcuhan Şener, yerel yönetimlerin, panelde konuşulan alanların hemen hemen hepsinde sürecin başından beri yer aldığını belirtti. Şener, “Özellikle sorumluluk paylaşımı konusunda belediyelerin diğer paydaşlarla birlikte çok önemli düzeyde sorumluluk aldığını söylemek mümkün. Bazı belediyelerimizin yalnızca kendilerine değil, belediye sınırları içerisinde faaliyet gösteren diğer tüm kurumlara açık yazılımlar geliştirerek ortak çalışmalar yürüttüğünü görüyoruz. Bu tarz çalışmalar sürdürülebilir ve çok paydaşlı çalışma şeklinin çok güzel örnekleri.” dedi.
Belediyelerin ev sahibi topluluklarla birlikte mültecilere de birçok hizmet sunduğundan bahseden Şener şöyle ekledi: “Belediyeler halka en yakın çalışan kurumlardan biri. Dolayısıyla süreçteki rolleri göz ardı edilmemeli ve politika geliştirme sürecinde diğer paydaşlarla birlikte belediyeler de önemli birer aktör olarak yer almalıdır. Çünkü bu çok paydaşlı yaklaşım; hem mevcut durumu anlamak, zaman ve kaynakları verimli kullanmak ve tekerrür eden faaliyetleri önlemek için zaruri hem de gelecek projeksiyonlarının bütün paydaşların bakış açısı, bilgi ve deneyimleriyle oluşturulması için gerekli.”