Yerel Diplomasi ve Uluslararası İşbirliği Platformu Toplantısı Gerçekleştirildi
Marmara Belediyeler Birliği (MBB) üye belediyelerinin Dış İlişkiler, AB ve Proje Müdürlüklerinden oluşan MBB Yerel Diplomasi ve Uluslararası İşbirliği Platformunun 2016 yılı toplantısı 1 Kasım Salı günü İstanbul’da yapıldı.
Bilecik, Bolu, Bursa, Çorlu, İstanbul, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya ve Yalova’dan toplamda 27 belediye ve kurumdan temsilcinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda temel olarak yerel diplomasi ve proje yönetimi konusunda yerel yönetimler arasında koordinasyon ve işbirliğinin sağlanması ile deneyim ve tecrübe paylaşımına yönelik grup çalışmaları yapıldı.
Toplantının öğleden sonraki oturumunda MBB Genel Sekreteri Dr. M. Cemil Arslan, MBB Yerel Diplomasi ve Uluslararası İşbirliği Platformunun yerel yönetimler için fayda üretmesini temenni ettiğini belirtti ve ekledi: “Ulusal birliğin parçası olan kurumları yönetiyoruz. Fayda üretmek durumundayız. Ulusal politika ile uyumlu olarak büyük Türkiye tasavvuruna nasıl ortak olabiliriz sorusuna yanıt arıyoruz.”
Sonrasında ise toplantının onur konuğu olan Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörü Doç. Dr. Ali Osman Öztürk, “Türkiye’nin Kamu Diplomasisi ve Yerel Yönetimleri İlgilendiren Boyutlar” konulu bir sunum gerçekleştirdi.
Öztürk,"kamuoyunun anlaşılması, bilgilendirilmesi ve etkilenmesi adına doğru bilginin, doğru muhataba en etkin şekilde ulaştırılması faaliyetlerinin toplamı” olarak tanımladığı kamu diplomasisinin ana unsurlarını “diğer ülkeler, kültürler ve milletler ile ilişkiler geliştirmek; diğer ülkeler, kültürler ve milletlerin ihtiyaçlarını ve imkanlarını çok iyi analiz etmek ile diğer ülkeler, kültürler ve milletlere ‘bakış açımızı’ doğru iletmek ve yanlış anlaşılmaları gidermek” olarak sıraladı.
Kamu diplomasisinde doğru bilgiyi doğru muhataba doğru zamanda vermenin önemine vurgu yapan Öztürk, giderek sofistike ve bilinçli hale gelen ulusal ve uluslararası kamuoyunu propaganda ile kandırmanın mümkün olmadığını belirtti.
Haklı olmaktan başka gerçek bir bakış açımız var mı?
Öztürk, Doğu-Batı medeniyeti harmanı, birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış olan ve Balkanlardan Ortadoğu’ya ve Asya’nın içlerine kadar ortak mirası bulunan Türkiye’nin coğrafya, tarih, nüfus ve kültür gibi ‘sabit veriler’ açısından oldukça avantajlı bir pozisyonda olduğunu ifade etti. Demokratikleşme ile Türkiye’nin kendine özgü yumuşak güç kapasitesinin daha da arttığını söyleyen Öztürk, gerçek bir bakış açımız olmadığı sürece bu kapasite ve avantajlı pozisyonun bir anlam ifade etmeyeceğini sözlerine ekledi.
"Haklı olmaktan başka gerçek bir bakış açımız var mı?" sorusunun çok mühim olduğunu ifade eden Öztürk, görmek ve duymak istemediklerimizi içinde barındırmayan bir kamu diplomasisinin sürdürülebilir olmayacağını vurguladı.
İnsana Saygı, İnsani Demokrasi!
Öztürk, “Yerel diplomasi, insani diplomasinin büyük oranda öne çıkarılabileceği en rahat alan. Sizler yerelde insana dokunuyorsunuz, insanla ilgileniyorsunuz. Bizde Batı’nın Magna Carta’sından önce öğretilmiş, Osmanlı’dan kalma kadim bir gelenek olan Maruf geleneği var. Kim olursa olsun, düşmanımız dahi olsa, sadece yaratıldığı ve aynı coğrafyalarda ve tarih düzleminde yaşayabildiğimiz için insana gerekli saygının, özenin ve imkanın tanınması. Bu, yerelde olabildiğince rahat işlenebilecek bir konu. Sabit değeri itibariyle bu kadar güçlü bir bölgede yaşayan yerel yönetimler, elimizde ciddi bir dinamik,” dedi ve yerel diplomasinin merkezden daha güçlü olduğunu ifade etti.