Ümidini Hiç Kaybetmeyen Bilge Mimar Sempozyumla Anıldı
Marmara Belediyeler Birliği bünyesindeki Şehir Politikaları Merkezi'nin düzenlediği "Bilge Mimar Turgut Cansever Sempozyumu"nda Cansever, fikriyatı ve eserleriyle anıldı.
Şehre ilişkin tartışmaları ve akademik çalışmaları desteklemek, bilim insanlarıyla uygulamacıların bir araya geldiği, sakin ve saygılı bir tartışma platformu olmak amacıyla Marmara Belediyeler Birliği (MBB) tarafından kurulan Şehir Politikaları Merkezi (ŞPM) açılışını İslam mimari geleneğini başarıyla yorumlayan Bilge Mimar'a adayan bir sempozyumla yaptı.
Turgut Cansever'e ait mimari eserlere ilişkin bir serginin de yer aldığı, üç oturumdan oluşan sempozyumda başta "Bilge Mimar"ın aynı zamanda öğrencisi ve çalışma arkadaşı olan kızı Emine Öğün olmak üzere, İsmail Kara, Korkut Tuna, Beşir Ayvazoğlu, Mustafa Armağan, Murat Şentürk, Aykut Köksal, Alim Arlı, Yusuf Civelek, Tansel Korkmaz, Recep Bozlağan, Halil İbrahim Düzenli ve Korhan Gümüş, Cansever'in düşünce dünyasını ve vizyonunu eserleri üzerinden konuştular.
Deniz Müzesi'nde düzenlenen sempozyum, MBB Genel Sekreteri M. Cemil Arslan'ın selamlama konuşmasıyla başladı. ŞPM'nin ilk etkinliğinin Cansever gibi düşünür olmanın yanında muazzam bir sorumluluk duygusuyla sürekli bir şey yapmaya çalışan, bütünüyle bilinç ve kararlılık sahibi bir mimarın ismini taşımasından büyük bir onur duyduklarını belirten Arslan, MBB Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'nin selamını ve Cansever'in bıraktığı mirasın yerel yönetimler için son derece kıymetli olduğuna ilişkin mesajını katılımcılara aktardı.
"Bazı insanlar vardır, ölümleri yaşamlarından daha fazla insanlığa hizmet eder. Turgut Hoca, vefatından sonra da, üstelik daha gür bir sesle, bizi uyarmaya, çıplak gerçeği yüzümüze çarpmaya devam ediyor. Bugün için Turgut Cansever; yapabilme kudretine sahip olup iyi işler yapamayanlar ile işlerini iyi yapamayanlar için bir vicdan sızısıdır aynı zamanda" şeklinde sözlerini sürdüren Arslan, sahneye MBB'nin kurucularından Ahmet Enön'ü davet etti. Enön "MBB dünyada kurulan ilk çevre birliği. Bu birliğin kurucularından olmaktan ve bugün geldiği noktayı görmekten büyük mutluluk duyuyorum. Salon gençlerle dolu. Sizlere tek tavsiyem cesur olmanız ve siyasetin sosyal hayatın önüne geçmesine izin vermemeniz" dedi.
MBB üye belediyelerinden Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar, etkinliğin Beşiktaş'ta yapılıyor olmasından mutluluk duyduğunu dile getirdikten sonra şehir hukukuna ilişkin konuştu: "Şehir hukukunu ve şehir imarını değiştirmek için uzlaşmalıyız. Siyaset değil, şehir tabanlı hareket etmeliyiz" dedi.
"Cansever bize bir ümit kapısı araladı"
Açılış konferansında İsmail Kara, 2009 yılında kaybettiğimiz Cansever'i anlattı: "Ümit kelimesi O'nu en iyi anlatan kelimedir. Hayatı mücadele ile geçen, yaptırılmayan projeleri yaptıklarından fazla olan Cansever ümitten hiç kopmadı. Sık sık 'Ümitsizlik kafire yaraşır' derdi. Dünyayı güzelleştireceğinden, dünyanın sorunlarını sırtında taşıyabileceğinden emin bir hayat yaşadı. Bu haleti ruhiye ile de emanetini teslim etti. Hepimize yetecek kadar büyük bir 'ümit kapısı' araladı."
İlk oturum Korkut Tuna'nın moderatörlüğünde, Beşir Ayvazoğlu'nun "Cansever'in Düşüncesinde Estetik" sunumuyla başladı. Ayvazoğlu, Cansever'in 'tutumlu şehir' konusunda verdiği bir röportajdan demeç paylaştı. Asıl vazifesinin dünyayı güzelleştirmek olduğuna inanan Cansever, insanı kurban etmemek için yeri geldiğinde modern hayatın dayatmalarının ya da kolaylıklarının mesela otomobilin kurban edilebileceğini düşünüyordu. Modern yaşam insana eşref-i mahlûkat olduğunu unutturabiliyordu.
"Turgut Cansever Düşüncesinde Kubbeyi Yere Koymamak" başlıklı konuşmasında Mustafa Armağan, Cansever'den şöyle bahsetti: "Heybesinde hep bir düşünce barutu taşırdı. Hiçbir sohbet tıkanmazdı. O bir şey ait olduğu yerde değilse orada adalet yerine zulüm olduğuna inanırdı. Malzeme, işçilik, sanat ait olduğu yere konulmalıydı."
Murat Şentürk ise Cansever'in aydın eleştirisi ile sorduğu sorulara diğer aydınlardan ayrışarak toplumsal değerler etrafında cevaplar aradığını vurguladı. Cansever'in şehrin zaman içinde şekillenen bir davranışlar bütünü olduğuna inandığını, piyasanın bir unsuru olmasına karşı çıktığını belirtti.
İkinci oturum Alim Arlı’nın yönetiminde başladı. Cansever'in Beyazıd Meydanı Düzenlemesi'nin tamamı uygulanmadığı için haksız eleştirilere maruz kaldığını hatırlatan Aykut Köksal, Cansever'in fikriyatında üslup meselesini irdelemek üzere sözü Yusuf Civelek'e bıraktı. Civelek, üslup arayışının zıtlıkların çözümüyle ilgili bir arayış olduğuna değindi. Tansel Korkmaz, Cansever ve Sedad Hakkı Eldem'in modernite karşısında daha derin bir varoluşu sorguladıklarından bahsetti.
Son oturumda, Recep Bozlağan'nın moderatörlüğünde Halil İbrahim Düzenli, Korhan Gümüş ve Emine Öğün tarafından 21. yüzyıl Türkiye şehirleri Cansever'in vizyonundan değerlendirildi. Gümüş, Cansever'in piyasa ve iktidar ağından bağımsız olduğunun altını çizerek onun düşünmeyen, sadece çizen mimar kavramına direndiğini söyledi. Cansever'in "İnsanın en büyük hikmeti şehir kurma hikmetidir" sözünü hatırlattı. Halil İbrahim Düzenli, Cansever için şunları söyledi: “Cansever hayattayken kök kubbede sadece hoş bir seda bırakmadı, bize çok değerli eserler bıraktı. Bakara suresindeki 'Doğu da Allah’ındır, Batı da Allah’ındır. Her nereye dönerseniz Allah oradadır’ mealinde bir ayeti kerimedenyola çıkarak Doğu ve Batı ayrımı yapmamıştır.”
"Şehir Politikaları Merkezi'nin Üreteceği Bilgi Çok Kıymetli"
Emine Öğün, MBB'ye Şehir Politikaları Merkezi bünyesinde yapılacak tartışmaların çok önemli olduğunu söyleyerek sempozyum nezdinde teşekkür etti. Ardından sözlerine şöyle devam etti: "Turgut Bey, güzel bir çevre inşa etmenin sorumluluğunu taşıyordu. Bilginin olmadığı yerde doğru yapma ihtimali sıfır, yanlış yapma ihtimali sonsuzdur derdi. Bu yüzden bu merkezde üretilecek, elde edilecek bilgiler çok kıymetli olacaktır" dedi.
Yüzlerce katılımcının gün boyunca büyük bir ilgiyle takip ettiği ve Radyo Marmara’dan da canlı yayınlanan etkinlik, MBB Genel Sekreteri M. Cemil Arslan'ın konuşmacılara ve izleyicilere teşekkür etmesiyle sona erdi.