Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Kapsamında Hava Kalitesi Konuşuldu
Marmara Belediyeler Birliği (MBB) Çevre Platformu tarafından düzenlenen “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Kapsamında Hava Kalitesi ve Belediyelerin Sorumlulukları” adlı seminer programı 22 Ocak 2020, Çarşamba günü MBB Hızır Bey Çelebi Salonu’nda gerçekleşti.
Marmara Belediyeler Birliği Çevre Yönetimi Koordinatörü Ahmet Cihat Kahraman moderatörlüğünde gerçekleşen seminere, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB) Hava Kalitesi Değerlendirme Şube Müdürü Pervin Doğan, Çevre Yüksek Mühendisi Ağça Gül Yılmaz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Müdürlüğü’nden Çevre Yüksek Mühendisi Bahar Tüncel, Sağlık Bakanlığı Çevre Sağlığı Dairesi Başkanlığı’ndan Sağlık Uzmanı Elif Tosun, Namık Kemal Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Temiz Hava Hakkı Platformu Türk Tabipleri Birliği Temsilcisi Doç. Dr. Gamze Varol ve ÇŞB Marmara Temiz Hava Merkezi Müdürlüğü uzmanı Kutlay Özdemir konuşmacı olarak katılım gösterdi.
“DOĞRU HAVA YÖNETİMİ İÇİN KARAR VERİCİYİ DESTEKLEMEK GEREK “
Temiz Hava Merkezleri’nin bölgesel olarak etkin hava yönetiminin sağlanması amacı ile hava kalitesinin izlenmesi ve kirlilik kaynaklarının tespiti noktasında çalışmalarını yürüttüklerinin altını çizen Ağça Gül Yılmaz, “ Hava kalitesi yönetimi için: karar vericiyi desteklemek, etki analizi ve ekonomik analiz yapmak gerek. Ölçüm verilerinin değerlendirilmesi ise önem taşıyor. Kirliliğin kaynağının tespiti için emisyon envanteri, noktasal, alansal ve hareketli kaynaklar özelindeki detay aktivitelerinin paylaşımı yapılmalı. Bölgesel olarak takip edilmesi gerekiyor. Kirliliğin yerinin tespiti ve mekânsal dağılımı ayağı da var. Bu süreçte sonucunu ön göremediğiniz dağılımlar var ve hava kalitesinin haritaları zaman, mekan olarak değişiklik gösterebilir. 2009-2013 yılları arasında Marmara Bölgesi’nde Hava Kalitesi alanında kurumsal yapılanma projesi ile bölgesel temiz hava merkezi kuruldu, bölgesel ağ yapısı oluşturuldu, 11 ilde 39 ölçüm istasyonu veri merkezi, kalibrasyon ve analitik laboratuvar kuruldu. Bursa ilinde ise emisyon envanteri, temiz hava eylem planı yapıldı. 2011-2013 arasında ise ulusal emisyon kontrolünün geliştirilmesi projesi yapıldı. Bu sayede iklim değişikliği ve hava yönetimi koordinasyon kurulu/hava yönetimi çalışma grubu kuruldu. Ulusal emisyon envanteri ve düzenleyici etki analizi yapıldı. ” dedi.
ŞEHRİN HAVA KALİTESİNİ İZLİYORUZ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Yüksek Mühendisi Bahar Tüncel ise “İstanbul’un hızlı nüfus artışı 1985’li yıllarda hava kirliliğini manşetlere taşıdı. Şehrin hava kalitesi izlenmeye başlandı ve 95 yılında mobil araçlarla başlayan bu işlem günümüzde 28 istasyon ile gerçekleştiriliyor. Tüm bu ölçümler yapılırken standartlara uyularak yapılıyor ve yapılan ölçümler web sitemizde yayınlanıyor, havakalitesi.istanbul sitesi üzerinden verilere ulaşım mümkün. İstasyon dinamik grafiklerine de ulaşabilir, Marmara Temiz Hava Merkezine ait verileri de görebilirsiniz. Site üzerinden istasyonların detaylarına, verilerine, meteorolojik ölçümlere, kirletici parametrelerine, index değerlerine vb. ulaşabiliyorsunuz.” diye ifade etti.
Sağlık Bakanlığı Çevre Sağlığı Dairesi Başkanlığı Uzmanı Elif Tosun, “Halk sağlığı açısından hava kirliliğine dikkat etmemiz gerekiyor. Limitlerin de üzerindeki kirleticilere maruz kalmak bu konuda en önemli ayağı temsil ediyor. Yapılan birçok çalışmaya baktığımızda PM, O3 gibi birçok kirletici madde var. Yoğun endüstriyel faaliyetlerin ve trafik güzergahlarının olduğu yerlerde bulunan insanlar astım, koah vb. hastalıklara sahip oluyorlar. Partikül maddeler, sağlık risklerini beraberinde getiriyor. Ülkemizde ve dünyada 10 yıllık süreçte görülen değişim, ölüm ve erken ölüm nedenleri incelediğinde bazı hastalık gruplarında artış eğilimi dikkat çekiyor. Hastalık yükü, hava kirliliği nedeni ile artış gösteriyor. Hava kirliliğinin inme, akciğer kanseri, astım gibi hastalıklara olan etkisi kanıtlanmış durumda. Bu nedenle, çözüme odaklanırken disiplinler arası hareket edilmesi gerektiğinin önemini de görüyoruz.” dedi.
FOSİL YAKITLARI TERK ETMEMİZ LAZIM
Türkiye’de hava kirliliği kaynaklı sağlık sorunlarına en fazla sebep olan PM2.5 için bir ulusal sınır değer ve mevzuat olmadığına dikkat çeken Temiz Hava Hakkı Platformu’ndan Doç. Dr. Gamze Varol, “Kömür yakıtlı termik santrallara filtre takılsa bile bacalardan çıkan, başta kanser olmak üzere pek çok sağlık sorununa neden olan PM2.5’a tamamen engel olmanın mümkün olmadığını da unutmamak lazım. Tüm evrensel bildirgelerde olduğu gibi Anayasamızın 56. Maddesinde de belirtilen ‘sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı’ doğrultusunda hava kalitesinin DSÖ’nün belirttiği limitlerin altına indirilmesi hedeflenmeli. Bunun için bilimsel verilerin ışığında geçici değil, toplumcu ve kalıcı çözümlere ihtiyaç var. O da Türkiye’nin ivedilikle fosil yakıtları terk ederek adil, geçmiş adaletsizliklerin zararını gideren eşitlikçi bir planlama ile enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili yatırımlarına hız verecek politikalar üretmesidir.” dedi.