Marmaralı Belediyelerin Gündemi Finans
Marmara Belediyeler Birliği tarafından TEB ana sponsorluğunda düzenlenen Yerel Yönetimler Finans Zirvesi’nde, yerel yönetimlerin kısa ve uzun vadede finansman sorunları tartışıldı ve mevzuattaki engeller masaya yatırıldı. Marmara Belediyeler Birliği Başkanı Recep Altepe, şehirleşme yolunda daha büyük adımlar atabilmenin finansal kaynaklara erişimle doğrudan bağlantılı olduğuna işaret etti.
Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Türkiye'nin şehirleşme yolunda daha büyük adımlarla ilerleye bilmesinin finansal kaynakların da artırılmasına bağlı olduğunu söyledi. Altepe, Türk Ekonomi Bankası (TEB) ana sponsorluğunda, Marmara Belediyeler Birliği tarafından bu yıl ilki düzenlenen Yerel Yönetimler Finans Zirvesi'nin açılışında, artık yerel yönetimlerin tüm alanlarda sorumlu olduğunu kaydetti.
Altepe, 2050'de şehirlerde yaşayan nüfusun 9.7 milyara ulaşacağının hesaplandığını belirterek, Türkiye'de şehirleşme oranının yüzde 77 olduğunu, şehirlerin nüfusu artarken vatandaşların yaşadıkları şehirden beklentilerinin de yükseldiğini vurguladı. Harcamaların finansmanının, belediyelerin elde ettiği gelirler yetersiz kaldığında farklı finansal enstrümanlarla sağlandığını aktaran Altepe, öne çıkan ve sık kullanılan yöntemler arasında iç kredi, dış kredi, proje finansmanı, belediye tahvilleri, program kredileri ve finansal kiralamanın bulunduğuna işaret etti. Altepe, "Şehirlerimizi harekete geçirmemiz, ülke hedefleri doğrultusunda çalışmamız gerekiyor. Yapılacak çok iş var. Bu konuda kapıları açacak olan finans. Parayı çözerseniz finansı çözerseniz. Bütün projeler yürür, şehir de ayağa kalkar" diye konuştu.
Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri M. Cemil Arslan, ilki gerçekleştirilen Yerel Yönetimler Finans Zirvesi’nde emeği geçen tüm iş ortağı kurumlara ve Marmara Belediyeler Birliği çalışanlarına teşekkür etti.
Mülteci yükünü belediyeler üstleniyor
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Direktörü Jean-Patrick Marquet, belediyelerin ekonomik kalkınmada ciddi bir rolü olduğunu belirterek, belediye yatırımlarının daha fazla istihdam oluşmasını sağladığını, böylece ekonomik kalkınmanın gerçekleştiğini söyledi. Türkiye'nin cömert davranarak Suriye'den ciddi sayıda sığınmacı aldığına da değinen Marquet, buradaki yükün büyük kısmının belediyelerin üzerinde olduğunu, bu noktada belediyelerin desteğe ihtiyaç duyduğunu, destek olunması halinde belediyelerin daha dirençli olabileceklerini anlattı. Türkiye'ye geçen yıl 2 milyar dolar yatırımda bulunduklarını anımsatan Marquet, bunun yüzde 10'unun TL bazında olduğunu dile getirdi.
Dövizle borçlanırsanız hedge edin
TEB KOBİ Bankacılığı Satış Direktörü Mehmet Ormancı ise belediyelere finansman ve danışmanlık desteği sağlama noktasında öncülerden birisi olduklarını, Türkiye'deki belediyelerin finansmana erişiminde dünyanın birçok ülkesindeki kadar büyük zorluk yaşanmadığını belirtti. Banka kredisi kullanmaktan imtina eden belediyelerin rekabetin gerisinde kaldıklarını ve ertelenen ihtiyaçların bulunulan yöreye çok büyük bir zarar verdiğinin altını çizdi. Özel sektöre, döviz gelirleri varsa döviz ile borçlanmalarını söylediklerini kaydeden Ormancı, belediyelerin gelirlerinin TL olduğunu, eğer yabancı para bazında borçlanma yaparlarsa risklerini "hedge" etmeleri (olası zarardan korunma) tavsiyesinde bulunduklarını aktardı.
Moderatörlüğünü Prof. Dr. Kerem Alkin’in üstlendiği Yerel Yönetim Finansmanı-Uluslararası Kaynak Kullanımı oturumunda Avrupa Yatırım Bankası (EIB) Kurumsal Sorumluluk ve Sivil Toplum Bölümü Başkanı Dr. Hakan Lucius, yatırımınların topluma faydalı olması gerektiğini belirtirken, sağladıkları finansman ve teknik danışmanlığın AB ülkelerindeki projelere dair bilgileri aktarmayı da içerdiğini söyledi.
Dünya Gazetesi Yazı İşleri Müdür Yardımcısı Ece Ceyhun'un üstlendiği oturumda "Kamu Özel İş Birliği Projeleri - Türkiye ve Dünya Örnekleri” konuşuldu. Oturum kapsamında Kalkınma Bakanlığı PPP Daire Başkanı Sedef Yavuz Noyan, yeni hazırlanan çerçeve kanun hakkında bilgi verdi. Noyan, çalışmalar sonucunda kamu- özel sektör işbirliklerine yabancı yatırımcının iştahının artmasının beklenebileceğini de anlattı. İstanbul Ticaret Üniversitesi Ekonomi Profesörü Prof. Dr. Murat Yülek ise kamu-özel işbirliği projelerinde ekonomik analizin yapılmasının ve uygulama kapasitesinin göz önüne alınması gerektiğini belirtti. Medeni şehirlerde caddelerin otopark olarak kullanılmadığını, otoparkın da yol kadar önemli bir sosyal altyapı olduğunu belirten Yülek, Türkiye’de belediyelerin otopark sorununun çözümünde PPP’nin işe yarayabilecek bir yöntem olduğuna işaret etti. Kamu Hukuku Danışmanı Erkan Karaarslan ise 2005 yılında çıkan 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun oldukça liberal bir kanun olduğunu belirtti ve kanunun belediyelere özgürlük tanıyan 5. Maddesine dikkat çekti.
Moderatörlüğünü Derin Ekonomi Yazı İşleri Müdürü Sinem Köseoğlu’nun üstlendiği Kentsel Dönüşüm ve Finansmanı oturumunda TOKİ Kentsel Dönüşüm Şube Müdürü Banu Tantan 2023 itibarıyla 1 milyon konut hedefini aşmış olacaklarını ve TOKİ'nin konut üretimlerinin yüzde 15'ini oluşturan kentsel dönüşüm çalışmalarının payının yüzde 40'a yükseleceğinin altını çizdi. Bu sürecin sosyolojik ve psikolojik bir boyutunun olduğunu belirten Tantan, bu süreci belediyelerle birlikte yürütmek istediklerini vurguladı. TDUB Disiplin Komitesi Üyesi Aysel Aktan ise kentsel dönüşümde alan esaslı değil, değer esaslı söylemlere geçilmesi gerektiğini belirtti. Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören ise riskli alan finansmanında belediye şirketleri ile başlayan ve özel sektörün inşaat maliyetini kat karşılığı üstlendiği modeller ve kamu finansmanı hakkında detaylı bilgi verdi.
Finans Zirvesi’nin son oturumunun moderatörlüğünü Zeliha Saraç üstlendi. Oturumda Yerel Yönetimlerde Alternatif Finansman Enstrümanları değerlendirildi. İlk konuşmacı olarak kürsüye Fitch Ratings Kamu Maliyesi Türkiye Analisti Nilay Akyıldız geçti. Akyıldız, Fitch Ratings’in 150 ülkede, 5,000’e yakın banka, portföy yönetim şirketi ve finans kurumlarına ve 2000’den fazla kurumsal şirkete, 1,400 sigorta şirketi ve 100'den fazla ülkeye kredi derecelendirme hizmeti vermekte olduğunu belirtti.
Ardından SPK Kurul Başkan Yardımcısı Bora Oruç, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin alt yapı rakamlarından bahsetti ve “2023 hedefimiz var, 2023 hedeflerimiz için de enerji ve ulaştırma ile ilgili 2016 rakamlarına göre 200 - 250 milyar dolar alt yapı yatırımı yapmamız lazım. İBB’den aldığım 2016 rakamlarına göre, sadece metro için 3 milyar dolar yatırım yapılması gerekli. Kamu bu tür yatırımları yapmak için yeterli bütçeye sahip değil.” dedi. Bu engelleri aşmak için vadeli alt yapı projelerinin finansmanının bankacılık sektörü tarafından yapılmasının zor ve önünde engellerin olduğunu, bu engellerin kaldırılması konusunda çalışmaların yapılaması gerektiğini bildirdi. Kredi bulamayan yerel yönetimlerin yapabilecekleriyle ilgili HSBC Kurumsal Bankacılık ve Yatırım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Hulusi Horozoğlu konuştu. Zeliha Saraç ise “Vergi reformu lazım. Ve gerek belediyeler olsun gerek kurumlar özel şirketler olsun, bunların bazı noktalarda ve özellikle vergi konusunda geri çekildiklerini gözlemliyorum. SPK ve Maliye Bakanlığı bu konuda düzenlemeler yapıyor” dedi. Bu konuyla ilgili düşüncelerini ifade eden Bora Oruç “Vergi konusunda İstanbul Finans Merkezi ve Maliye Bakanı ile birlikte çok fazla çalışma yapıyoruz. Teşviklerin sağlanması konusuna Maliye Bakanımız da önem veriyor” dedi. Oturum katılımcıların soruları cevaplanarak bitirildi.