Dücane Cündioğlu ile Şehir Konuşmaları Başladı.
Marmara Belediyeler Birliği Şehir Politikaları Merkezi tarafından düzenlenen Dücane Cündioğlu ile Şehir Konuşmaları başladı. On konuşmadan oluşan ve her ay iki konuşma şeklinde tasarlanmış olan Şehir Konuşmaları, “Şehir ve Bellek” konusu ile katılımcılarla buluştu.
MBB Genel Sekreteri M. Cemil Arslan, açılışta “Hepiniz hoş geldiniz. Bugün burada bulunan kalabalık bana hem ne kadar doğru bir iş yaptığımızı, hem de ne kadar büyük bir risk aldığımızı gösteriyor. Hayat bazen insana risk alma zamanının geldiğini gösterir. Öncelikle Dücane Bey’e bu on konuşmalık seriye davetimizi kabul ettiği için teşekkür ediyorum. Dücane Bey, twitter hesabında “Sahipleneni az diye hakikate hürmet etmekten vaz mı geçeceğiz?” diye bir soru sormuştu. Hayır, vazgeçmeyeceğiz. Bugün buraya gelenler hakikate talip olduklarını, bilmenin ağır yüküne talip olduklarını ilan etmiş oldular. MBB Şehir Politikaları Merkezi olarak sizleri düşünmeye cüret etmeye çağırıyoruz. Türkiye’nin en iyi düşünce adamlarından biri olan Dücane Bey’i takdim etmekten gurur duyuyorum” diyerek katılımcıları selamladı.
Dücane Cündioğlu, ‘Şehir ve Bellek’ konusuna geçmeden önce konuşma serisi ile ilgili düşüncelerini şöyle ifade etti: “Ben kendi açımdan tasavvuru zor bir iş olan seri konuşmaları için bir söz verdim. Benim açımdan etkileyici tarafı ise şu; Marmara Belediyeler Birliği denince taş atan bir çocuk gibi hissederim kendimi. Belki kimse dinlemez ama mevzuya bir taş atabiliriz. Cam kırılmaz ama belki dikkat çekilir. Bu da ‘Ben bana düşeni yaptım’ duygusu verir.”
“Şehrin temelinde ölüm vardır”
“Şehrin temelinde ölüm vardır. Mezarlığın olduğu yerde şehir kurulur. Mezarın üzerine türbe, türbenin üzerine mabed gelir. Mabed asırlarca şehrin kuruluşunu belirleyen bir etmen olur. ‘Agora’nın ya da diğer deyişle çarşının şehrin merkezinde yer aldığı düşünülüyordu. Ancak Göbeklitepe ile bir kez daha vurgulandı ki şehrin merkezinde insanlık tarihinin başından itibaren mabed yer alır. Mezarlıklar, mezar taşları birer bellektir. ”
Cündioğlu, konuşmasında toplum ile topluluk kavramları arasındaki farkı şöyle açıkladı: “İnsan özü gereği politik bir canlıdır. Politik kelimesi, hem ‘siyasal’ hem de ‘toplumsal’ anlamını karşılıyor. Aristoteles ‘politika’yı tüm bilimlerin temeli olarak ilan eder ve bir şeyin yetkinleşmiş örneğini ‘doğa’ olarak ifade eder. İnsanın topluluk halinde yaşama eğiliminin en gelişmiş, yetkinleşmiş hali ise ‘polis’ yani ‘şehir’dir. ‘Politika’ olan topluluk da bunun idealidir. Toplum ile topluluğu ayırt eden şey ise bilinçtir. Arı topluluğu vardır ancak arı toplumu yoktur. Toplumu topluluktan ayıran şeylerden biri de sürekliliktir. Beka kelimesi hem süreklilik hem de kalıcılığı barındırır içinde.”
“Bizi bir araya getiren toprak değil ortak değerler”
Toplumu bir araya getiren toprak değil değerler olduğunu vurgulayan düşünür, “Kalıcılığı bu değerler sağlar. Medeniyet değerlerin kalıcılığıdır. Çeşitlilik ve çokluk, toplumun sıhhat alametidir. Tarihle coğrafya arasındaki ilişkiyi anlayabilmek için aritmetik ile geometri arasındaki ilişkiyi okumamız gerekir. Aritmetik, sayının, süreksiz niteliğin art arda gelmesi iken geometri yan yana oluşu temsil eder. Milli birlik ve beraberlik derken ‘birlik’ niceliği, ‘beraberlik’ ise mekânsal olarak yan yana oluşu temsil eder. Dürüstlük insana iki şey katar: kolay incinme ve kolay incitme. Ahlak insanın başkasıyla olan ilişkisinde ortaya çıkarken irfan insanın kendisiyle olan ilişkisidir. Adab, ise birbirimizle olan ilişkiyi belirler” şeklinde konuştu.
“Dücane Cündioğlu ile Şehir Konuşmaları” Şehir ve Mabed konusu ile 20 Aralık Salı günü katılımcılarla buluşacak. Kontenjan sınırlıdır, kayıtlar başvuru sırasına göre yapılacaktır. İkinci konuşmanın ilanı ve başvuru formu marmara.gov.tr adresinden paylaşılacaktır.