COP27’de Cinsiyet Günü
Toplumsal cinsiyet eşitliği yalnızca temel bir insan hakkı değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir küresel sistem yaratmanın da temel direğidir.
COP27’de Cinsiyet Günü, iklim hedeflerine ulaşılması da dahil olmak üzere kadınların güçlendirilmesi/yetkilendirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesinin fayda sağladığını gösteren kanıtlar ve örnekler sunarak toplumsal cinsiyet eşitliği ve iklim değişikliğiyle mücadelede bütüncül bir yaklaşımın önemini vurguluyor.
2015 yılında Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı’ndan[1] beşincisi olan SKA 5, cinsiyet eşitliği ile ilgilidir ve çevresel sürdürülebilirliğe yatırım yapmanın cinsiyet eşitliği ile ilgili küresel hedeflere ulaşmakla birlikte gittiğini kabul etmektir.
Çevre sorunlarıyla ilgili karar verme süreçlerinde kadınlar yeterince temsil edilmese de kadınların çevre koruma çabalarına katılımının ve liderliğinin siyasi, ekonomik, sosyal ve kişisel olarak güçlendirilmesi için yollar sunan çok sayıda çalışma vardır.
Uluslararası Doğayı Koruma Birliği'ne (IUCN) göre dünyadaki yoksulların %70'ini[2] kadınların oluşturduğu göz önüne alındığında iklim değişikliğinin etkilerinin kadınları erkeklerden daha fazla geride bırakma tehdidiyle karşı karşıya getirdiği görülmektedir. Çünkü kadınların gıda tedariği ve üretimi, su teminatı ve yemek pişirmek için yakıt temini ile ilgilenme olasılığı daha yüksektir. Kuraklık, sel ve sıcak hava dalgaları gibi aşırı hava olaylarının dünyanın yoksullarını daha belirgin bir şekilde etkilediği değişen bir iklimde bu faaliyetler giderek daha zorlu hale gelmektedir.
DERLEYENLER: Ahmet Cihat Kahraman, Melisa Acar, Mustafa Özkul
[1] Sustainable Development Goals. https://sdgs.un.org/goals
[2] The International Union for Conservation of Nature (IUCN). https://www.iucn.org/resources#:~:text=Women%20have%20proven%20to%20be