18.10.2022

Çevre Kanunu’ndaki Değişiklikler Bu Panelde Ele Alındı

Çevre Kanunu’ndaki Değişiklikler ile Belediyelerde Çevre ve Su Yönetimi Panelinde belediyeler, su ve kanalizasyon idareleri, finans kuruluşları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından temsilciler ve bilim insanları Marmara Belediyeler Birliğinde bir araya geldi.

Marmara Belediyeler Birliği Çevre Platformu ve Hukuk Platformu iş birliğiyle 17 Ekim’de Çevre Kanunu’ndaki Değişiklikler ile Belediyelerde Çevre ve Su Yönetimi Paneli düzenlendi. Panelde 7410 numaralı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 2872 sayılı Çevre Kanunu’nda ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunda belediyeleri ve bağlı kuruluşlarını yakından ilgilendiren birtakım değişiklikler konuşuldu.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Gürsel Erul, Prof. Dr. Erdem Görgün, Dr. Eyüp Vural Aydın ve Dr. Av. Çağdaş Evrim Ergün panele konuşmacı olarak katıldı. İlgili değişikler çevre mühendisliği disiplini açısından teknik yönden ele alınırken, yeni iş modelleri kapsamında ekonomik ve usul esaslar kapsamında ise hukuki perspektiften değerlendirildi.

“Bu tür düzenlemeler kamu ile özel teşebbüsler arasında iş birliğini geliştirecek.”

Ülke olarak son derece kapsamlı bir mevzuat altyapımızın olduğunu ancak uygulamada birtakım güçlüklerle karşı karşıya kaldığımızı belirten Gürsel Erul, bu tür düzenlemelerin kamu ile özel teşebbüsler arasında iş birliğini geliştirerek bir sinerji ve verimlilik zemini oluşturacağını belirtti. Ayrıca Erul, belediyeler ve su ve kanalizasyon idarelerinin konvansiyonel atıksu arıtma sürecini, ülkemizin ulusal ölçekli projeleri ve uluslararası önceliklerimiz bağlamında gözden geçirmesi gerektiğini vurgularken kentsel atıksuyun geri kazanımını sağlayan idarelerin enerji giderlerinin tamamının Bakanlık tarafından karşılanacağını da sözlerine ekledi.

“Hayata geçirilecek düzenlemeler yerel yönetimler için devrim niteliğinde.”

7410 sayılı Kanun ile hayata geçirilecek düzenlemelerin yerel yönetimler için devrim niteliğinde olduğunu vurgulayarak sözlerine başlayan Prof. Erdem Görgün, bu iş modelinin sadece yeni yatırımlar ve tesislerde değil mevcut tesislerin işletilmesi ve modernizasyonunu da kapsadığını belirtti. Görgün, çevre yatırımlarında yerel yönetimler tarafından yapılacak kamu özel iş birliklerinin yatırımların kalitesini ve işlevselliğini artıracağını, ayrıca belediyelerin izleme, ölçme ve değerlendirme kapasitelerini de geliştireceğini vurguladı.

“Çevre yatırımlarında da potansiyel çok yüksek.”

Dünyada çevre ve iklim değişikliği konusunda yaklaşık 90 trilyon dolar tutarında bir altyapı yatırımına ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Dr. Eyüp Vural Aydın, bu ihtiyacın ancak yarısının finanse edilebildiğini açıklayarak kamu özel iş birliği yatırımlarının çevre altyapı yatırımlarında bir fırsat olduğunu dile getirdi. Yaklaşık yedi yıldır Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve ilgili diğer kamu kurumlarıyla bu konuda hazırlık yapıldığının altını çizen Aydın, “Ülkemiz kamu özel iş birliği konusuna özellikle ulaşım yatırımları alanında oldukça aşina. Türkiye’de bugüne kadar yaklaşık 88 milyar dolarlık yatırım bu iş modeli ile yapıldı. Çevre yatırımlarında da potansiyel çok yüksek.” dedi.

“Âtıl durumdaki yatırımlarının işlevsel hale gelebilmesi için işlet devret modeli.”

Dr. Av. Çağdaş Evrim Ergün ise konuşmasında bir yatırımın gerekliliği ve faydasının net olarak tespit edilmesiyle sürecin başlaması gerektiğini hatırlattı. Sadece yap-işlet-devret modelinin değil işlet-devret modelinin de pekâlâ bu düzenleme kapsamında yapılabileceği ve bunun da âtıl durumdaki üst yapı yatırımlarının işlevsel hale getirilebilmesi için alternatif bir zemin oluşturduğunu vurgulayan Ergün, bu düzenlemede yatırımcıların ve finans kuruluşlarının ilgisini artırmak üzere blokajlı banka hesabı gibi bazı araçların da yer aldığını sözlerine ekledi. “Bu iş modelinin uygulanabilirliğinin artık mümkün olduğunu ve somut olarak yatırımlarla çok daha işlevsel hale geleceğini öngörüyoruz. Kanunun açıklık getirmediği hususlar usul esaslara ilişkin yönetmelikte yer alacaktır ancak orada da yer almayan bazı hususlar olabilir. Bu bakımdan sözleşmeler çok önemli.” diyen Ergün bu tür bir araya gelmelerin de çok önemli olduğunu vurguladı.