Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları 4: Nitelikli Eğitim
SKA 4 kapsamında, eğitimde toplumda cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve engelli ya da kırılgan grupta yer alan çocuk ve bireylerin formel eğitime ya da mesleki eğitime erişmesi için yeterli alt yapının kurulması ayrıca vurgulanıyor.
Yazarlar: Ferhat Ümit, MBB Eğitim Uzmanı - Özge Sivrikaya, MBB SKA Elçisi
“Eğitimden geçmeyen hayal gücüne sahip olanların, kanatları vardır; ama ayakları yoktur.” Joseph Joubert
Eğitim, 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde (Universal Declaration of Human Rights - İHEB)[1] ırk, cinsiyet, dil, din farkı gözetilmeksizin herkesin sahip olduğu en temel insan haklarından biri olarak geçer. Bu durum, eğitimin diğer birçok insan hakkının gerçekleşmesini destekleyecek potansiyeli taşımasıyla ilişkilendirilebilir. Zira eğitim, kişiye temel bilgi ve beceriler ile yaratıcı, sorgulayıcı, araştırmacı nitelikler kazandırmaktadır. Bu yetileri edinen bireyler, toplumun ve iş hayatının sunduğu fırsatları değerlendirebilir ve bu şekilde hem kendisinin hem de çevresi ile içinde yaşadığı toplumun gelişimine katkı sunabilir. Bu potansiyeli ile eğitim, uzun vadede bireyler ve ülkeler arasındaki sosyal ve ekonomik eşitsizliklerin giderilmesine yardımcı olup daha sürdürülebilir topluluklar oluşturulmasına yardım eder.
Öte yandan, bundan yaklaşık 70 yıl önce bir “ayrıcalıktan” öte “evrensel bir insan hakkı” olarak değerlendirilen eğitim hakkı kapsamındaki ideallere henüz ulaşabildiğimizi söylemek mümkün değil. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu İstatistik Enstitüsü’nün (UNESCO UIS) 2019 verilerine göre dünya genelinde 15 yaş üstü 772 milyon kişi - söz konusu grubun %86’sı - okuma yazma bilmiyor.[2] Diğer bir deyişle milyonlarca kişi okuma yazma öğrenme fırsatı sunan eğitime hiç erişememiş. Bununla birlikte aynı yılın verilerine göre ilkokul ve ortaokul çağındaki çocuk ve gençlerin %16’sı okulu bırakmış.[3] Veriler sorunun eğitime erişim ile de sınırlı kalmadığını gösteriyor. Dünya üzerindeki 617 milyondan fazla çocuk ve genç - yani ilgili gruptaki her 10 çocuk ve gençten 6’sı - okumada ve matematikte minimum yeterlilik seviyesinin altında performans sergilemiş (UIS, 2017). Bu grubun %68’inin hala okumakta olduğu ve ilkokulun son sınıfına erişecekleri düşünüldüğünde eğitimin de istenilen nitelikte olmadığını ya da okullarda uygun sınıf ortamı sağlanmadığını görüyoruz (a.g.e., 10). Genel tablosu sunulan bu sorunlar; cinsiyet, ekonomik sınıf, etnik köken, engellilik durumu gibi alt kategorilere göre incelendiğinde dezavantajlı addedilen grupların bazı ülkelerde bu sorunlardan daha fazla etkilendiğini görüyoruz (UNESCO 2020).
Eğitimde süregelen sorunlar, konunun farklı dönemlerde küresel gündemlerde yer almasını sağladı ve uluslararası toplum son olarak Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA’lar) kapsamında yeni “eğitim” hedefleri belirledi. 2000 yılında kabul edilen bir diğer amaç seti Binyıl Kalkınma Hedefleri’nde (BKM) “tüm erkek ve kız çocuklarına ilkokul eğitimi alması” ile sınırlanan eğitim amacı, SKA 4: Nitelikli Eğitim ile kapsamı genişletildi ve alt hedefleri çeşitlendirildi. Artık yeni amaçlar ile birlikte genç bireyleri eğitmeye ek olarak okul öncesi eğitime ya da örneğin ülkemizdeki halk eğitim merkezleri ya da meslek edindirme kursları gibi ileri yaştaki bireylerin istihdam olanaklarını artıracak ya da bireysel gelişimlerine katkı sunacak hayat boyu öğrenme modellerini de ayrıca destekleyecek çalışmalar yapılması bekleniyor. Ayrıca SKA 4 kapsamında, eğitimde toplumda cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına ve engelli ya da kırılgan grupta yer alan çocuk ve bireylerin formel eğitime ya da mesleki eğitime erişmesi için yeterli alt yapının kurulmasına da ayrı bir vurgu yapılıyor.
SKA 4 ile eğitim ideallerinin formel eğitimin ötesine geçmesiyle birlikte bu amaca ulaşmada merkezi hükümetler dışında yerel yönetimler dâhil diğer kurumların da sorumluluklarının arttığını söyleyebiliriz. SKA’ların üzerine kurulduğu eşitlik ve adalet gibi kavramları da besleyebilecek eğitim ideallerine ulaşılmasında bir yerel yönetim ne yapabilir diyorsanız, takip eden bölümdeki yerel iyi uygulama örneklerine göz atmanızı tavsiye ederiz.
Bağcılar, Türkiye
Bağcılar Belediyesinin 2011 yılında açtığı Feyzullah Kıyıklık Engelliler Sarayı[4], SKA 4.5 kapsamındaki “toplumsal cinsiyet eşitliğinin” ve “engelli” bireylerin “her düzeydeki eğitime ve mesleki eğitime erişiminin sağlanması” alt hedefi için atılan önemli adımlardan biri. Bu çabanın özellikle Türkiye şartlarında daha değerli olduğunu söylemek mümkün. Zira engelli bireyler özelinde eğitime erişim ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında Türkiye’deki durumun çarpıcı olduğunu görüyoruz. Örneğin, TÜİK’in 2019 verilerine göre hazırlanan aşağıdaki Tablo A’da görüldüğü üzere okuma bilmeyenlerin oranının genel nüfus ile kıyaslandığında engelli bireylerde çok yüksek olduğunu görüyoruz. TÜİK’in 2019 istihdam verilerine göre ise engelli bireylerin %80.1’i herhangi bir meslekte çalışmaz iken bu oran kadın engelli bireylerde %87.4, erkeklerde ise %67.1’dir. Kısacası bu veriler bizlere engelli vatandaşların eğitim ve istihdama erişim konusunda ciddi bir sorun yaşadıklarını gösteriyor. Üstelik denkleme cinsiyet faktörünü de eklediğimizde engelli kadın bireylerin bu sorundan daha fazla mustarip olduğunu görebiliriz.
Tablo A
Öte yandan Bağcılar’daki Engelliler Sarayı kapsamında yapılan çalışmalar yerel düzeyde var olan eşitsizlikleri azaltabilecek potansiyele sahip. Yapıdaki sınıf ve atölyelerde, engelli bireylere grafikerlik, aşçılık, büro yönetimi ve sekreterlik, pasta yapımı, montajlama gibi farklı konularda ücretsiz mesleki ve teknik eğitim verilerek onların istihdam olanakları artırılıyor. Buna ek olarak binada engellilik durumu dikkate alınarak genel eğitimler de veriliyor. Örneğin, görme engelli bireyler için “fiziksel ve işitsel” kontrol ile kullanılabilen bilgisayarlarda bilgisayar eğitimi veriliyor. Ayrıca binada “Mesleki Danışmanlık Birimi” de mevcut. Danışmanlar, engelli bireylere uzmanlıkları doğrultusunda doğru mesleği seçmeleri için gerekli bilgilendirme ve yönlendirmeleri yapıyorlar. Mevcut verilere göre buradaki mesleki eğitimden faydalanan yaklaşık 300’e yakın engelli birey istihdama kazandırılmış.[6]
Son olarak Bağcılar Belediyesi, 2019 yılında Engelliler Sarayı kapsamında Medipol Üniversitesi ile işbirliği yaparak Engelsiz Üniversite Projesini[7] hayata geçirmiş. Bu proje çerçevesinde engelli bireylere, ailelerine ve onların eğitmenleri için 40 branşta ücretsiz sertifika eğitimleri veriliyor. Bu eğitimler arasında “Bilgisayar Muhasebe”, “Mantar Üretimi”, “Halı Dokuma” gibi mesleki eğitimlerin yanı sıra “Üniversite Hazırlık”, “KPSS’ye Hazırlık”, “Yabancı Dil” gibi akademik eğitimler ve güzel sanat eğitimleri de yer alıyor.
Antwerp, Belçika
Sıklıkla vurgulandığı gibi sayısı 272 milyon (IOM, 2020) civarında olduğu tahmin edilen göçmenlerin vardıkları ülkelerde yaşadıkları en büyük sorunlardan biri “iş bulma” zorluğu. Üstelik bazı ülkelerde mülteciler dâhil bazı göçmen gruplarının diğerlerine ve yerlilere göre iş piyasasına erişim konusunda zorluk yaşama olasılıkları daha yüksek (Lens, Marx ve Vujić, 2018). Belçika’da bu ülkeler arasında yer alıyor (a.g.e). Antwerp Belediyesi bu duruma yerelden bir çözüm üretmeye çalışmış ve mültecilerin istihdam sorunundan yola çıkarak mesleki eğitimin de verildiği “İçten Dışa (Inside Out)” [8] projesini başlatmış. Proje kapsamında tekstil konusunda deneyimi ya da eğitimi olan savunmasız durumdaki çocuk, genç anne ya da yoksul mültecilerin sürdürülebilir moda endüstrisine kazandırılması hedefleniyor. Projenin iki farklı ayağı var. Bunlardan ilki, projeye dâhil olan mültecilerin özgüvenini artırmak ve kendilerini sunma biçimlerini iyileştirmek. Bu da onlara dış görünüşleri, giysileri ya da iç dünyaları ile ilgili psikolojik ya da profesyonel destek sağlanarak yapılıyor. Projenin bir diğer ayağında ise söz konusu mültecilerin iş sahibi olmaları için eğitimler ve danışmanlık yoluyla kapasite gelişimleri destekleniyor. Proje dâhilinde verilen ve pratik yapmayı da içeren mesleki eğitimlerden bazıları giysi tadilatı, dikiş, ürün yenileme ile ilgili. Ayrıca bu eğitimlerde katılımcılar, giysi atığı, geri dönüşüm (recycling) ve ileri dönüşüme (upcycling) dair işverenler için önemli görülebilecek ek bilgiler de öğreniyor. Mesleki ve teknik eğitim dışında katılımcıların sosyal ve iletişim becerilerini geliştirebilmeleri için de grup çalışmaları yapılıyor. Proje, yıllık 2600 yetişkin ve çocuğa ulaşmış ve onları kariyer hedeflerini gerçekleştirme sürecinde desteklemiş. Hatta proje sonrası çoğu katılımcı, kendi küçük işletmelerini de kurmuş.
Balagna, Filipinler
Filipinlerdeki Bataan Eyaletinin başkenti olan Balanga’da kent yönetimi, özel sektör ve kent konseyleriyle de işbirliği yaparak şehirdeki okullarda eğitim gören öğrencilerin normal öğrenimlerini tamamlamaları ve kaliteli eğitim alabilmeleri için 3 tane Okul Öğrenme Merkezi (School Learning Hub - SLH)[9] kurmuş. Eğitimi ekonomik kalkınmanın önemli bir aracı olarak gören belediye, alternatif ve ücretsiz bir öğrenme fırsatı sunan bu merkezler ile ayrıca internete erişimi olan öğrenciler ve olmayan öğrenciler arasındaki dijital uçurumun da kapatmayı hedefliyor. Merkezlerdeki sınıflara öğrencilerin ücretsiz çevrimiçi derslerin yer aldığı Khan Academy platformu gibi kendi başına öğrenme fırsatı sunan eğitim sitelerine erişimi için gerekli bilgisayarlar konulmuş ve hızlı internet alt yapısı kurulmuş. Yaklaşık 600 bilgisayarın yer aldığı bu merkezlerde öğrenciler başarısız oldukları dersler ile ilgili kendilerini geliştirebilme fırsatına sahip olmuşlar. Merkezde ayrıca MS uygulamaları, 3D baskı gibi konularda eğitimler de veriliyor. Merkezde öğrencileri kolaylaştırıcılar yönlendiriyor. Kolaylaştırıcılar ayrıca gençlerin ve çocukların bilgisayarları eğitim ya da üretici faaliyetler için kullanıp kullanmadığını da denetliyor. Kısacası Okul Öğrenme Merkezleri, eğitimdeki fırsat eşitsizliği, dijital uçurum, kalitesiz eğitim sorunlarına çözüm sunuyor ve öğrencilerin hafta sonları ya da haftaiçi okul sonrası sahip oldukları boş zamanları verimli bir şekilde geçirmelerini sağlıyor.
NOTLAR
Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı ve SKA’lar için bir akademi
Birleşmiş Milletler (BM), toplumların, ekonomilerin ve doğanın sürdürülebilirliğini sağlayacak somut hedefler doğrultusunda çalışmak ve çözümler üretmek üzere, akademi, iş dünyası ve sivil toplumun bir araya geldiği Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı’nı (SDSN) 2012 yılında kurmuştur. BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon adına Columbia Üniversitesi Sürdürülebilirlik Merkezi Direktörü Prof. Dr. Jeffrey D. Sachs tarafından kurulan ve bugün dünyanın 22 ülkesi ve 11 bölgesinden binden fazla üyeyi kapsayan SDSN, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) çerçevesinde, yerel, ulusal ve küresel ölçeklerde sürdürülebilir kalkınma problemlerine, bilim dünyası, sivil toplum ve özel sektörün bilimsel ve teknik uzmanlığı ile çözüm bulma amacını taşımaktadır. SDSN Ağları, ekonomik, sosyal ve çevresel problemlere bütüncül yaklaşımlar geliştirerek dünya toplumlarının birbirinden öğrenme ve ortak mücadele ruhunu geliştirmektedir. SDSN’in küresel hedeflerine uyumlu olarak Haziran 2014’te kurulan SDSN Türkiye Ağı, sürdürülebilir kalkınma kavramı ve 17 SKA çerçevesinde araştırma, politika ve yerel çözüm projeleri geliştirmektedir. SDSN Türkiye’nin Yönetim Kurulu Başkanlığını Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, Direktörlüğünü ise Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) ev sahipliğinde Dr. Tamer Atabarut yürütmektedir. SDSN Türkiye Ağı, 17 Amaca yönelik projeler yürütmekte; çocuklara, gençlere, özel sektöre, kamu kurumlarına ve belediyelere yönelik sürdürülebilirlik eğitimleri gerçekleştirmektedir.
Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı'nın bir girişimi olan SDG Academy, sürdürülebilir kalkınma konularına ilgili tüm dünya öğrencilerine açık dünyanın ilk ücretsiz dijital üniversitesidir. Üniversite lisans ve lisansüstü öğrencilerinin yoğun olarak ilgi gösterdiği SDG Academy, 17 Amaca yönelik kapsamlı eğitim içerikleri geliştirmekte, her bir amacı üniversite eğitim dönemlerine paralel olarak, 10-12 haftalık ders programları şeklinde ele almaktadır. Sürdürülebilir şehirler, insan hakları, iklim hareketi, okyanuslar gibi SKA’lara yönelik eğitim programları, öğretim üyeleri ve program katılımcıları ile etkileşimli olarak yapılmaktadır. Programı başarı ile tamamlayan öğrencilere sertifika verilmektedir. SDSN Türkiye Ağı, SDG Academy ve BÜYEM işbirliğinde SDG Academy’nin sunduğu ders programlarının Türkçeye çevrilmesi, Türkiye örnekleri ile yerelleştirilmesi ve geliştirilmesi ve Türkiye şartlarına uygun yeni açık öğretim programlarının oluşturulması için çalışmaktadır. SDG Academy “Sürdürülebilir Şehirler Programı” ile şehir konusunda çalışan tüm paydaşlara, eğitim ve öğretim kurumlarına ve konuya ilgi duyan kesimlere, şehirlerin kendilerine has hikâyeleri ve hayat şartlarından yola çıkarak şehirlerde yaşam kalitesini arttırmanın yöntemlerini öğretmeyi amaçlamaktadır. Program özellikle belediyeler ve kamu kuruluşları gibi, sürdürülebilir şehirler amacının gerçekleşmesinden doğrudan sorumlu aktörlere, SKA 11 Sürdürülebilir Şehirler’in şehre özgün şartlara göre planlanması, amaca ulaşma konusunda konulan ölçütlerin belirlenmesi, ölçümlenmesi, raporlanması ve tüm süreçlere şehir halkının dahil edilmesi konusunda, yol haritası hazırlama ve takip metotlarını aktarmaktadır.
Ortak İyiye Hizmet Eden Sürdürülebilirlik Temalı Oyunlar
Bir kutu oyunu olan Dünyanın Geleceği; Birleşmiş Milletlerin ‘Sürdürülebilir Kalkınma için Amaç 2030’ adıyla sunduğu haritadan yola çıkarak, çocuklar ve gençler için eğlenceli, merak uyandırıcı ve öğretici boyutta yenilikçi ve dinamik bir ekip tarafından tasarlandı. 8 yaş üstü çocuklar ve gençlere yönelik hazırlanan ve yaştan bağımsız her platformda oynanabilen oyunun içeriği, çocukların ve gençlerin sorunlara çözüm bulabilmelerinde ve meslek seçimlerinde ilgi alanlarını belirlemelerinde yol gösterici nitelikte hazırlandı. Oyun ile paralel bir yapıda geliştirilen ve çevrimiçi olarak sunulan Dünyanın Geleceği Mentorluk Programı ise öncelikle ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin, birbirleriyle veya yetişkin bireylerle, güvenli bir çevrimiçi platformda, SKA’lar hakkında araştırma-sorgulama yapmasını ve anlayışlarını bir ürünle ifade etmelerini destekliyor. SKA’ları programlarına almış yerel yönetimlerden bazıları oyunun ve oyunla paralel geliştirilen mentor programını çocuk ve gençlik birimlerinde uygulamaya alıyorlar. Şehrini Anlat oyunu ise kentlerde biyolojik çeşitliliğin korunması, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, bireylerin hizmetlerden eşit yararlanabilmesi ve yeni nesillerin çevreye duyarlı yetişmeleri gibi sürdürülebilirlik amaçlarına yönelik açıklama ve soruların yer aldığı kartlar ve çizim defterinden oluşuyor. Çocuklar ve gençler; barınma hakkı, kültür mirasının korunması, kentleşmede çevresel etkiler, sokak hayvanlarının korunması gibi pek çok soruna yönelik yaratıcı çözüm önerileri oluşturmaya yönelik çalışmalara teşvik ediliyor.
Kaynakça
UNESCO Institute for Statistics (UIS). (2017). “More than One-Half of Children and Adolescents Are not Learning worldwide”. UIS Fact Sheet No.46. Montreal: UIS
UNESCO. (2020). Global Education Monitoring Report 2020: Inclusion and education: All means all. Paris: UNESCO
Lens, D., Marx, I., Vujic, S. (2018). "Does Migration Motive Matter for Migrants' Employment Outcomes? The Case of Belgium". IZA Discussion Papers 11906, Institute of Labor Economics (IZA).
IOM. (2020). World Migration Report 2020. Geneva: IOM
[1] İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/pdf01/203-208.pdf üzerinden erişebilirsiniz.
[3] A.g.e
[4] Feyzullah Kıyıklık Engelliler Sarayı ile ilgili daha detaylı bilgiye http://www.bagcilarengellilersarayi.com/# üzerinden erişebilirsiniz.
[6] http://engelsizhaberler.com/haber/bagcilar-engellerini-asiyor-1817.html
[7] http://engelsizuniversite.com/index.html
[8] Inside Out Projesi ile ilgili daha detaylı bilgiye http://nws.eurocities.eu/MediaShell/media/participation_Antwerp.pdf üzerinden ulaşabilirsiniz.
[9] Balagna’daki Sosyal Öğrenme Merkezi ile ilgili daha detaylı bilgiye http://www.urbansdgplatform.org/profile/profile_caseView_detail.msc?no_case=396 üzerinden erişebilirsiniz.
*Bu yazı, Kent dergisinin Ocak-Mart 2021 tarihli dördüncü sayısında yayımlanmıştır.
*Derginin tamamını okumak için tıklayınız.