Afrika Şehirlerinin Geleceği Ele Alındı
London School of Economics ve Alfred Herrhausen Gesellschaft işbirliği ile bu yıl 17.’si düzenlenen Urban Age Konferansı, “Developing Urban Futures” temasıyla 29-30 Kasım 2018 tarihlerinde Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da gerçekleştirildi.
İki gün süresince dünyanın çeşitli ülkelerinden 60’tan fazla konuşmacının yanı sıra 300’den fazla dinleyicinin katıldığı ve Afrika şehirlerinin geleceğine odaklanılan konferansa Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri M. Cemil Arslan, Uluslararası İşbirliği Koordinatörü Burcuhan Şener, Şehir Planlama Koordinatörü Ezgi Küçük, MBB’nin İştirak Şirketi Genel Müdürü Salih Döğenci ve Şehir Politikaları Merkezi Uzmanı Samet Keskin katıldı.
“2050 Yılına Kadar Dünya Şehirlerinin Nüfusuna 2,5 Milyar İnsan Daha Eklenecek”
Hızlı kentleşen ülkelerdeki şehirlerin gelişimlerini incelemeye odaklanan Urban Age Konferansı’nda, 2050 yılına kadar şehirlerin mevcut nüfusuna yaklaşık 2,5 milyar insan daha ekleneceği ve bunun neredeyse %90’lık kısmının Asya ve Afrika’daki şehirlerde gerçekleşeceği vurgulandı. Bugün %40 oranında kent nüfusuna sahip olan Afrika kıtasında, nüfus artışı ve artan kentleşme eğilimi birlikte düşünüldüğünde 500 milyon olan rakamın 1,4 milyara çıkacağı belirtildi.
Addis Ababa, Lagos, Nairobi, Kampala, Accra, Darüsselam ve Cape Town gibi özellikle Sahra altı Afrika şehirlerindeki mevcut durum, uygulanan politikalar ve gelecekteki şehir vizyonlarının kent uzmanları, araştırmacılar, yöneticiler ve uygulayıcılar tarafından ele alındığı toplantıda hızlı kentleşmenin beraberinde getirdiği çeşitli sorun ve açmazlar konuşuldu. Bahsi geçen şehirler kentsel değişim, planlama, iş gücü, finansman, yönetişim, ulaşım, verimlilik, inovasyon gibi önemli başlıklar açısından değerlendirildi.
Yatırımların Üçte İkisi Alt Yapıya
Afrika şehirlerindeki değişimin hızı ve ölçeği düşünüldüğünde, bu durumun ulusal ve yerel yönetimlerin üzerine büyük bir baskı ve sorumluluk yüklediği belirtilirken, 2050 yılına kadar şehirlere yapılacak yatırımların üçte ikisi gibi büyük bir kısmının şehir alt yapısına harcanması gerektiği aktarıldı. Kentsel gelişmenin büyük ölçüde gayri resmi ve plansız olduğu Sahra altı Afrika’da, alınacak karar ve atılacak adımların 21. yüzyıl kentli göçmenleri için oldukça belirleyici olacağı vurgulandı.