22.03.2023

“Afetler Odağında Su” Ele Alındı

Marmara Belediyeler Birliği Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Merkezi tarafından 22 Mart Dünya Su Günü'ne özel "Afetler Odağında Su" webinarı düzenlendi. İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever ve Marmara Bölgesi’ndeki altı büyükşehir belediyesinin su ve kanalizasyon idarelerinin genel müdürleri ve genel müdür yardımcılarının katılımlarıyla düzenlenen webinarda, güvenle yönetilen içme suyu ve sanitasyon hizmetleri ve afet durumlarında su yönetimi konuşuldu.

Su döngüsündeki herhangi bir bozulma; halk sağlığından yoksulluğa, insan onuruna uygun istihdamdan eğitime ve afetlerden toplumsal barışa kadar birçok küresel konuda ilerlemenin önündeki en önemli engellerden biridir. Buradan yola çıkarak Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın altıncısı, güvenle yönetilen içme suyu ve sanitasyon hizmetlerine (GYİSH) odaklanmaktadır. GYİSH kavramı, afetler söz konusu olduğunda çok daha hayati bir anlam ifade etmektedir. Hepimizi derinden etkileyen son depremler sonrasında bölgede içme suyu temini ve sanitasyon hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi için Türkiye genelinde belediyeler ve su ve kanalizasyon idareleri aktif rol almıştır.

MBB Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Merkezi tarafından, ulusal ölçekli olarak su yönetimi stratejileri ile su kıtlığı ve kuraklık kavramlarının ele alındığı ve bunun yanında afet bölgesinde faaliyet gösteren su ve kanalizasyon idarelerinin çalışmalarını aktardığı çevrimiçi bir panel gerçekleştirildi. MBB Çevre Platformunun da katılım gösterdiği ve moderatörlüğünü MBB Çevre Yönetimi Koordinatörü Ahmet Cihat Kahraman’ın üstlendiği panelde normal zamanlarda ve kriz zamanlarında su ile olan ilişki Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları perspektifinden değerlendirildi.

Krizlerden Önce Riskler Yönetilmeli

Panelin açılışında İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu “Afet Yönetimi Perspektifinden Kuraklığın İklim Değişikliği ile İlişkisi” konulu bir sunum yaptı. Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu sunumunda; şehirlerin su kaynaklarının kapasitesinin çok üzerinde nüfus yoğunluğu barındırdığından problemlerin buradan kaynaklandığını belirterek afet yönetim sisteminin aşamaları hakkında detaylar verdi ve yağış ve sıcaklık projeksiyonlarını gösterdi. Arazi ve şehir planlamasının iklim değişikliğinin etkileri düşünülerek ve yağmur suyu hasadı göz önünde bulundurarak yapılması gerektiğini ifade etti ve krizlerden önce risklerin yönetilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Belediyelerde mutlaka su ve kuraklığı tek elden izleyebilecek belediye meteoroloji birimi kurulmalı, her sene Kentin Su Bütçesi hazırlanıp yürürlüğe konulmalı, kentteki tüm paydaşlarla birlikte Kent Kuraklıkla Mücadele planı yapılıp uygulanmalı, yağmur suyu hasadı gerçekleştirilmeli, su kaynaklarının küresel iklimden nasıl etkileneceği belirlenerek kentlerin ideal nüfus ve sanayi kapasitesi hesaplanmalı ve içme suyu ve kullanma suyu birbirinden ayrılmalı” dedi.

Davranış Değişikliğiyle Kaybettiğimiz Suyun %25’ini Geri Kazanabiliriz

Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever, “Su Yönetimi, Gelecek Projeksiyonlar ve Su Verimliliği Seferberliği” konulu bir sunum yaptı. Sever; “2022’de 1322 m3 olan kişi başı su potansiyelimizin nüfus, sanayi, tarımdaki değişmeler ve iklim değişikliği nedeniyle bazı tedbirleri almazsak 2030 yılında 757 m3’e düşeceğini öngörüyoruz. Ülkemiz küresel iklim değişikliğinin etkilerinin yoğun olarak hissedileceği Akdeniz kuşağında yer almakta olup iklim değişikliğinin olumsuz etkileri açısından yüksek risk grubu ülkeler arasında kabul edilmektedir. İklim değişikliği nedeniyle ülkemiz üzerinde sıcaklıkların ciddi oranda artacağı, toplam yağışların genel olarak azalacağı, Fırat-Dicle ve Konya kapalı havzalarında önemli ölçüde su açığı oluşacağı öngörülmektedir” dedi. Etkin su yönetiminin bileşenleri hakkında bilgiler veren Sever; taşkın tahmin ve erken uyarı sistemi (TATUS) ile 72 saat öncesinden taşkın hususunda kurum ve kuruluşlara gerekli uyarıların yapılmasının ve sistemin 2023 yılında 6 havzada 2028 yılında ise ülkemizdeki tüm havzalarda kurulmasının hedeflendiğini, ulusal su bilgi sisteminde (USBS) tüm verilerin derlendiğini söyledi ve bireysel olarak davranış değişikliklerimizle kaybedilen içme ve kullanma suyunun  %25’lik kısmının geri kazanılabileceğini ifade etti. Arife Sever; “su kanunu hazırlanmalı, su fonu ve taşkın fonu kurulmalı, su ajansları kurulmalı, her ölçekte hazırlanan mekansal planlar, yeni yerleşim alanları ve sanayi alanlarının seçimleri entegre su kaynakları yönetim planları doğrultusunda yapılmalı, afet durumunda su yönetimi ve içme suyu sağlanmasına yönelik planlar hazırlanmalı ve afete karşı güvenli sahalarda tüm belediyelerin kullanımına sunulacak su acil durum müdahale merkez ve depoların oluşturulması gerekmektedir” dedi.        

Güvenle Yönetilen İçme Suyu ve Sanitasyon Hizmetleri (GYİSH) Vizyonu ve Afet Bölgelerinde Su Yönetimi Çabaları – Büyükşehir Su ve Kanalizasyon İdarelerinin Çabaları

Panelin ikinci kısmında MBB üyesi altı büyükşehir belediyesinin su ve kanalizasyon idarelerinin genel müdürleri ve genel müdür yardımcılarının katılımlarıyla “Güvenle Yönetilen İçme Suyu ve Sanitasyon Hizmetleri (GYİSH) Vizyonu ve Afet Bölgelerinde Su Yönetimi Çabaları” başlığı altında gerçekleştirilen sunumlarda idarelerin genel tanıtımı, GYİSH kapsamında vizyonu, planlamaları ve halihazırda deprem bölgesinde bu kapsamda icra ettikleri çalışmalara yer verildi.

İSKİ Bünyesinde Depreme Karşı İçme Suyu Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi Sürdürülüyor

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdür Yardımcısı Bülent Solmaz, GYİSH İstanbul vizyonuna ilişkin sunumunu gerçekleştirdi. Bülent Solmaz sunumunda, İSKİ tarafından afet öncesi risk yönetimi çalışmaları kapsamında zarar azaltma ve hazırlık çalışmaları olarak afet sırasında barınma ve toplanma yerlerine alt yapı çalışmaları yapılacağını, ilk üç gün ambalajlı su dağıtımı yapılacağını ve elektrik kesintisi durumunda şehre minimum su kullanımını karşılayacak şekilde hizmet verilmesi yönünde çalışmalar yapılacağını söyledi. Olası bir depremin İstanbul’daki içme suyu kaynaklarına ve su yönetim sistemindeki tüm yapılara ilişkin etkilerinin belirlenmesi projesinde 2011 yılından bu yana sürekli bir çalışma yürütüldüğünü, fizibilite çalışmalarının tamamlandığını ve artık uygulama safhasına geçildiğini ifade etti. İSKİ bünyesinde deprem çalışmalarına özel bir bütçe ayrıldığını ve depreme karşı su yönetim sistemindeki yapıların güçlendirildiğini söyledi. Depremde İstanbul ile Hatay’ın eşleştirildiğini ve İSKİ olarak Hatay’da yoğun altyapı çalışmaları gerçekleştirdiklerini, halen çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.

Şehirler Arasında Afet ve Deprem Kardeşliği Mekanizması Kurulmalı

Kocaeli Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSU) Genel Müdürü Ali Sağlık, Kocaeli’deki içme suyu sistemi hakkında bilgiler verdi. Kocaeli’de sanayide kullanılan suyun üçte birinin geri kazanılmış su olduğunu ancak sanayideki tüm suyun geri kazanılmış sudan kullanılmasını hedeflediklerini ve bu kapsamda sanayicilerle sürekli görüşme halinde olduklarını belirtti. İSU olarak su kayıplarının azaltılmasında da büyük aşama kaydettiklerini ifade etti. Deprem bölgesinde İSU ekiplerinin yoğun çalışma gerçekleştirdiğini, 175 personel ve 43 araç ile Hatay’da altyapı çalışmalarında kullanılmak üzere altyapı ekipmanları sevkedildiğini ve çalışmaların aralıksız devam ettiğini belirterek şehirler arasında deprem kardeşliği veya afet kardeşliği mekanizmasının kurulması ve her türlü altyapı bilgilerinin paylaşılması gerektiğini ve bu mekanizma sayesinde afet durumunda şehirlerin hızlıca birbirlerine yardımda bulunabileceklerini sözlerine ekledi.

GYİSH’de Bursa Vizyonu ve Afet Bölgelerinde Su Yönetimi Çabaları

Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ) Genel Müdürü Güngör Gülenç, Bursa’nın içme suyu sistemine ilişkin bilgiler aktardı ve 2050 yılına kadar su sıkıntısı çekilmemesi için büyük projeler yürütüldüğünü söyledi. BUSKİ’nin su kayıp kaçaklarının önlenmesinde Türkiye birincisi olduğunu, su kayıp kaçak oranını  yüzde 20’ye kadar düşürdüklerini ve Bursa’da su kayıpları azaltılmamış olsaydı 3 baraja daha ihtiyaç duyulacağını ifade etti ve kayıp kaçak oranını 2030 yılında %20’nin altına düşürmeyi planladıklarını sözlerine ekledi. Deprem bölgesinde 46 personel ve 16 araç ile BUSKİ’nin içme suyu altyapı ve hizmet çalışmalarını sürdürdüğünü ve buna ilaveten hizmet alımlarıyla da çalışmalara katkı sağladıklarını ifade etti.   

Kuraklık İle Mücadelede En Önemli Görev Su ve Kanalizasyon İdarelerine Düşüyor

Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) Genel Müdürü İzzet Günal, Balıkesir’de içme suyu sistemi hakkında bilgiler verdi ve 2014 yılından itibaren içilebilir, kesintisiz ve sağlıklı su hizmeti verilmekte olduğunu söyledi. Deniz suyundan içme suyu üreten tek su ve kanalizasyon idaresi olduklarını belirten İzzet Günal, suya sahip çıktıklarını, altyapıyı depreme dayanıklı ve kayıp kaçak oranı çok düşük bir sistem inşa ettiklerini, abone bağlantılarındaki ciddi kaçaklarla mücadele ettiklerini ve Bursa’da suyun çeşmeden içildiğini ifade etti. Deprem dolayısıyla şu an hepimizin yüreği yanıyor, biz yüreğimiz yanmadan elimizdeki varlıkları doğru yönetirsek güvenli içme suyu sağlayan kurumlar olabiliriz dedi.    

Su Kaynaklarımızın Daha Verimli Kullanılması İçin Planlamalarımızı Yapıyoruz

Tekirdağ Su ve Kanalizasyon İdaresi (TESKİ) Genel Müdürü Turhan Toprak, Tekirdağ’daki içme suyu sistemi hakkında bilgiler verdi. Tekirdağ’daki suların %86’lık kısmının yeraltı sularından kuyular marifetiyle karşılanmakta olduğunu, yüzeysel su kaynaklarından daha fazla istifade edilmesi için planlamalarını sürdürdüklerini söyledi. Afet bölgesinde Hatay ili özelinde TESKİ tarafından yapılan çalışmalara değinen Turhan Toprak, TESKİ’nin 48 personeli ve birçok araçla yoğun çalışmalar gerçekleştirdiklerini, vidanjörle su çekimi ve tankerle su dağıtım hizmetlerini yürüttüklerini, 17 çadır kente su temin ettiklerini ve altyapı çalışmalarını gerçekleştirdiklerini söyledi.  

GYİSH’de Sakarya Vizyonu ve Afet Bölgelerinde Su Yönetimi Çabaları

Sakarya Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) Genel Müdürü Yiğit Turan, geçtiğimiz dört yıl içerisinde yaşanabilecek olumsuzluklara hazırlıklı olmak adına SASKİ olarak vatandaşların ve şehrin ihtiyaçları doğrultusunda önemli projeleri hayata geçirdiklerini ifade etti. Sakarya’daki içme suyu sistemi hakkında bilgiler veren Yiğit Turan, çevreci yatırımlara ağırlık verdiklerini belirtti. Deprem felaketinin ardından SASKİ’nin özverili bir çalışma yürüttüğünü, depremin ilk anından itibaren arama kurtarma falaiyetlerine destek verdiklerini, su ve kanalizasyon hatlarının yeniden imarı için yürütülen çalışmalara katılmak üzere toplam SASKİ’den 103 personel görevlendirildiğini, Hatay ve Adıyaman’da şebekelerin bakım ve onarımını, konteynerlerin atıksu şebekesi ile bağlantılarını yaptıklarını ve deprem bölgesinde toplam 8500 adet hat imalatı gerçekleştirdiklerini ifade etti.